| Efendim, sol kaval kemiğinde önemli bir kırığı var, ancak kafasındaki yaralanma beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | حسناً سيدي، لديه كسر بالغ في عظمة الساق و لكن الصدمة في رأسه ليس ما يقلقني |
| Ayık ve cevap veriyor. Sağ humerusta stabil kırığı var. | Open Subtitles | إنّه واعٍ ويستجيب لديه كسر ثابت بالعضد الأيمن |
| Biz o bir omurilik kırığı var olduğuna inanıyorum . | Open Subtitles | نحن نعتقد بأن لديه كسر في فقرة من فقرات العمود الفقري |
| Bunda kırık var, bunda da iyileşme sürecinde. | Open Subtitles | هذا الشخص لديه كسر و هذا الواحد هو في مرحلة الشفاء |
| Sağ önkol kemiğinde açık kırık var. | Open Subtitles | لديه كسر مضاعف في عظمة ذراعه اليمنى |
| Kafatasında çatlak var. Öbür adam da ağır yaralı. | Open Subtitles | هذا الرجل لديه كسر فى الجمجمة والرجل الآخر مصاب أيضاً |
| Adamın dil kemiği çatlamış, gözlerinde pateşi var. | Open Subtitles | لديه كسر بالعظم اللامي نمشات في كلتا العينين |
| Dikişler kanamayı kontrol altına alacaktır ama büyük bir açık kafatası kırığı var. - FAST negatif. | Open Subtitles | تلك الغرز ينبغي أن توقف النزيف و لكن لديه كسر مهول ظاهر في جمجمته |
| Femur kırığı var, bilinci açık omurga kırığı olabilir. | Open Subtitles | لديه كسر في عظم الفخذ و ارتجاج |
| Kafatasında bası kırığı var. | Open Subtitles | لديه كسر انضغاطي في الجمجمة |
| İnstabil bir kırığı var. | Open Subtitles | لديه كسر غير مستقر. |
| Kafatasında kırık var. | Open Subtitles | محتمل أن لديه كسر فى الجمجمه |
| İlk verilere göre elinde bir çatlak var. | Open Subtitles | وفقاً لبيانات قديمة , لديه كسر على يده |
| Benzin borusunda çatlak var. | Open Subtitles | لديه كسر في الخطّ الحاقن |
| Kaval kemiği çatlamış. Ortopediste gönder ve biraz Vicodin ver. Bugün hiç ilaç içtiniz mi; | Open Subtitles | لديه كسر في عظام الساق هل تعاطيت اي عقاقير اليوم, مسكن للألم |