"لديه وظيفة" - Translation from Arabic to Turkish

• bir işi var
• İşi olan
• bir işi vardır
• bir iş
• bir işi olan
• bir işi vardı
• işi var zaten

İyi bir işi var ve onu seven bir karısı, ve doğacak bir bebeği.
لديه وظيفة جيدة، وزوجة تحبّه وطفل في الطريق إليه

Demek istediğim, çocuğun iyi bir işi var ve hep zamanında gidiyor..
أعني فتى لديه وظيفة ويقوم بعمله في الوقت..

- Bilmem. En azından, nihayet gerçek bir işi var.
لا أعلم، أقلّها أصبحت لديه وظيفة حقيقية أخيرًا.

Mesela gerçek bir işi olan biriyle, bir bankacıyla falan.
مثلا ً مثل , شخص لديه وظيفة حقيقية , كالمصرفى

Belki bir işi vardır, içki içmiyordur ya da çocukları seviyordur.
أنا أقصد أنه ربما لديه وظيفة أو أنه صاحٍ و ربما هو يحب الأطفال

Bence tamirci perilerden birine anakarada yapacak bir iş çıkmış olabilir.
قد يكون لديه وظيفة القيام بعد كل شيء، فى البر الرئيسى.

Harika bir işi vardı ama en yüksek teklifi verene sattı.
كانت لديه وظيفة رائعة باعها إلى من دفع السعر الأعلى

Senin kendi hükümetin için çalıştığın gibi, Bende kendi hükümetim için çalışıyorum. İkimizin de yapması gereken bir işi var.
أعمل لحكومتي مثلكِ تماماً كِلانا لديه وظيفة يؤدّيها.

- En azından bir işi var! - Big Box'ta fotokopici çocuk!
على الأقل لديه وظيفة فتى تصوير الورق في متجر بيج بوكس

Düzenli bir işi var. Ve yakın zamanda uzun süreli sevgilisi Chloe Andrews ile nişanlanmış.
ليس لديه أي سجل إجرامي لديه وظيفة مستقرة وخطب مؤخرًا خليلته كلوي اندروز

Oğlumun bir işi var, evi var, gelip düzenli olarak size rapor veriyor.
ابني لديه وظيفة وبيت وهو يرسل اليك التقارير بشكل طبيعي

Gelemez. Artık düzenli bir işi var.
انه غير متوفر لديه وظيفة ثابتة الآن

Gördün mü oğlum, Baba'nın çok önemli bir işi var.
كما تري ياإبني .. لديه وظيفة مهمة جدا

Evet elbette. Harika bir işi var.
أجل، بالطبع، لديه وظيفة رائعة.

Yakışıklı, eğlenceli ve harika bir işi var.
إنه وسيم، مضحك، لديه وظيفة رائعة

İşi olan, her gün işine giden biriyim, kimse de dinlemiyor beni.
أنا مجرد رجل لديه وظيفة , يذهب إلى العمل اليومي , والناس لا يستمعون إليه

Ama bana iyi işi olan, evlenmek isteyen bir erkek göster, onu sıkıcı bulurum.
لكن أرني رجل يريد الزواج و لديه وظيفة جيدة, و يكون رائعاً بالنسبة لي.

Bu ailede işi olan bir tek ben varım.
أنا الشخص الوحيد في العائلة الذي لديه وظيفة

Bekardır, ...bir işi vardır, ...duygusal ve fiziksel olarak ilişkiye hazırdır--
حسنا ، هو عازب لديه وظيفة هو متاح عاطفياً وجسدياً

Şu an sana verebileceği bir iş yokmuş. Seçimin sonuna kadar yeni fon olmayacakmış.
ليست لديه وظيفة لكِ حالياً لا يوجد تمويل جديد حتى نهاية الانتخابات

Ne parası ne de bir işi vardı.
ولم تكن لديه وظيفة أو أيّ مال أو أيّ شيء

Hayır, işi var zaten.
كلا، لديه وظيفة.