| Yapamam. emir aldım. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أفعل ذلك لديّ أوامر يجب ينفيذها |
| Doğrudan Birleşik Devletler Başkanı'ndan emir aldım. | Open Subtitles | لديّ أوامر مباشرة من رئيس الولايات المتحدة. |
| Üst makamlardan Beşinci Kol üzerinde yoğunlaşacak bir ekip kurma emri aldım. | Open Subtitles | لديّ أوامر من أعلى مستوى لتشكيل فرقة عمل للتركيز على الرتل الخامس |
| Yanımda başkası varken bunu yapmama emri aldım. | Open Subtitles | لديّ أوامر بألّا أفعل هذا بحضور أيّ شخص. |
| Aban'ı bulmak için yeni emirler aldım. Şimdi nerede olduğuna dair istihbaratımızı güncelledik. | Open Subtitles | (لديّ أوامر جديدة بتكملة البحث عن (آبان وألان بما أننا جددنا معلوماتنا عن مكانه |
| Şu anda benim problemim o değil. Emirlerim var. | Open Subtitles | هذه ليست مٌشكلتيّ الأن, لديّ أوامر. |
| Bayan Hildebrand'ı rahatsız etmemem konusunda kesin emir aldım. | Open Subtitles | لديّ أوامر صارمة من السيّدة (هيلدبراند) بعدم إزعاجها |
| emir aldım. Bitti! | Open Subtitles | لديّ أوامر بذلكَ |
| Bu adamı üsse götürmek için Albay Nelec'ten emir aldım. | Open Subtitles | يا رفاق. لديّ أوامر من الكولونيل (نيليك) شخصياً بمرافقة هذا الرجل للقاعدة. |
| - Bu acil. Bayan Hewes'ten kesin emir aldım. | Open Subtitles | لديّ أوامر صارمة من السيّدة (هيوز) |
| Ben de emir aldım. | Open Subtitles | لديّ أوامر أيضًا! |
| Görev yerime dönme emri aldım, tamam. | Open Subtitles | لديّ أوامر بالبقاء في موقعي، حوّل |
| Hatta Oyster Bay'de saklanan bir vatan hainini de arama emri aldım. | Open Subtitles | في الحقيقة ، لديّ أوامر بالبحث (عن خائن خفيّ في (خليج المحار |
| Mültecileri Şanksi'ye götürme emri aldım efendim. | Open Subtitles | سيّدي... لديّ أوامر بأخذ اللاجئين إلى "شانزي". |
| Seni geri götürme emri aldım. | Open Subtitles | لديّ أوامر تقتضي إعادتك |
| Yeni emirler aldım. | Open Subtitles | لديّ أوامر جديدة. |
| Bu önemli değil. Emirlerim sizi karşılayıp ilk uçakla Londra'ya geri göndermek. | Open Subtitles | ليس هذا المهم ، لديّ أوامر بتحويل وجهتك ووضعك على أول طائرة عائدة إلى (لندن) |