| Selam, çok acil bir durumum var. Bacaklarım yandı. | Open Subtitles | مرحبًا، لديّ حالة طوارى جديّة، قدمايّ إحترقتا. |
| Benim, çok olağanüstü bir durumum var. - Buyurun efendim. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | لديّ حالة غير عادية للغاية شكراً لك |
| İlgilenmem gereken acil bir durum var. Birkaç orospu çocuğunu... | Open Subtitles | يا رجُل، لديّ حالة طارئة هنا .. بعض الحمقى |
| bir durum var. Komuta ile konuşmam gerek. | Open Subtitles | لديّ حالة طارئة أريد التحدّث لمركز التحكّم فورًا |
| Yoğun bakımda abdominal duvar yenilenmesi ameliyatı olan bir hastam var. | Open Subtitles | اسمعي، لديّ حالة في الإفاقة لإعادة بناء جدار البطن بالعناية المركزة |
| Sadece James Olsen'ın çözebileceği bir acil durum var. Ayvayı yedik. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}معذرةً، لديّ حالة طائرة لا يمكن إلا لـ (جيمي أولسون) حلها |
| Şey,ah,aslına bakarsan bir acil durumum var.. | Open Subtitles | إذاً ، لديّ حالة طارئة نوعا ما |
| Bir durumum var. Tıbbi bir durum. | Open Subtitles | لديّ حالة حالة طبيّة |
| Bir durumum var. | Open Subtitles | كان لديّ حالة مرضيّة. |
| - Benim özel bir durumum var. | Open Subtitles | لديّ حالة |
| Boşaltın burayı. Burada acil bir durum var. | Open Subtitles | إخرجوا من هنا لديّ حالة طارئة هنا |
| Ailevi bir durum var,hemen çıkmalıyım. | Open Subtitles | لديّ حالة عائلية طارئة يجب عليّ الذهاب |
| Logan, ben Mick St. John, acil bir durum var. | Open Subtitles | . (أنا (ميك سانت جون لديّ حالة طارئة |
| Bugün çok önemli bir hastam var. Seninle zaman geçirmek isterdim ama-- | Open Subtitles | أنا لديّ حالة مهمة جداً اليوم .أتمنىلو أنهيمكننيالتسكع،لكني. |
| Burada aort diseksiyonu olan hastam var. | Open Subtitles | لديّ حالة تسلّخٍ أبهري هنا ما مشكلةُ ذاك الأحمق؟ |
| Dr Cox Asşırı derecede mukus akıntısı olan hastam var. | Open Subtitles | (كوكس) لديّ حالة مصابة بداء السيلان وكنت أتساءل |
| Dinle kişisel bir acil durum var da. | Open Subtitles | إسمعي لديّ حالة طارئة خاصّة، |