| Eh, bilmiyorum, ama elimde bir acil-durum numarası var. | Open Subtitles | حسناً, أنا لا أعرف و لكن لديّ رقم للطواريء |
| Gerekirse, taksinin numarası var. | Open Subtitles | لديّ رقم لطلب الأجرة في حالة احتجت لواحدة |
| Eski bir telefon numarası var elimde. Onu bulacağınızı sanmam. | Open Subtitles | لديّ رقم هاتف قديم، حظاً موفقاً في تعقبه |
| Telefon numarasını biliyorum ya da onu burada da yakalayabilirsin. | Open Subtitles | لديّ رقم هاتفه، ويمكنك إيجاده هنا |
| Tavsiyen için teşekkürler, ...hatunun numarasını aldım ve çıkıyoruz. | Open Subtitles | شكراًلكِعلىنصيحتكِ! لديّ رقم فتاة مثيرة ، وسنخرج سوياً |
| Nerede olduğunu bilmiyorum ama kişisel telefon numarası var. | Open Subtitles | لا أعرف مكانه ولكن لديّ رقم هاتفه الشخصي |
| - Evet, dosya numarası var. - Sorun değil, ben çıkarttım bile. | Open Subtitles | نعم, لديّ رقم القضية - لابأس, قد قمت بإستخراجه لكِ من قبل - |
| numarası var. | Open Subtitles | لديّ رقم هاتفها. |
| Hayır, ama ev numarası var. | Open Subtitles | -كلا ، لديّ رقم هاتف منزلها |
| Ben de Nigel'in numarası var. Ararım onu. | Open Subtitles | ـ لديّ رقم (نايجل)، سوف أتصل بهِ |
| Bakın, telefonumda Usain Bolt'un numarası var. | Open Subtitles | (لديّ رقم هاتف (يوسين بولت |
| Kamyonetin plakasının numarasını aldım, yaz bir kenara. | Open Subtitles | لديّ رقم لوحة مركبته دوّن الرقم عندك |
| Dinle, Jess... numarasını aldım. | Open Subtitles | حسناً، أنصتِ لديّ رقم هاتفه |