| Ziyaret etmemi çok isteyen bir arkadaşım var. | Open Subtitles | لديّ صديقة بالجامعة والتي تتوسّل إليّ حتى أزورها |
| Evet çekici, bekâr bir arkadaşım var ama eminim senin de bir sürü vardır. | Open Subtitles | لديّ صديقة جذّابة لكن أنا متأكدٌ أنّ لكِ الكثير منهم أيضاً |
| Görme sorunu olan bir arkadaşım var da diyordu ki, belki uygun bir ilaç... | Open Subtitles | لديّ صديقة لا ترى .. وتعتقدبأنهمنآثار عقاقيرالخصوبة. |
| ITB'de bir dostum var. Bana iyilik borcu vardı. | Open Subtitles | لديّ صديقة تعمل بشركة الإتصالات، إنها مدينة لي بخدمة. |
| Ben ona intrakraniyal dut gibi anevrizma diyorum çünkü lisede o isimde bir arkadaşım vardı. | Open Subtitles | الزر، والذي سأدعوه "أم دّم توتيّة داخل القحف" لأنّ لديّ صديقة بالمدرسة الثانوية تحمل نفس الاسم |
| Sadece bilin diye söylüyorum kız arkadaşım var ve onu çok seviyorum. | Open Subtitles | وللمعلومية فقط ، لديّ صديقة حميمة التي آحبها للغاية |
| Ben kız arkadaşım Jessica'yla takılıyordum sadece. Doğru duydunuz millet. Kız arkadaşım var. | Open Subtitles | أنا فقط اتسكع مع صديقتي الحميمة جيسيكا هذا صحيح أيها العالم أنا لديّ صديقة حميمة |
| Annem bir kız arkadaşım var sanıyor. | Open Subtitles | كما تري، أمّي تخال أنّ لديّ صديقة حميمة. |
| Böyle şeylerle ilgilenen bir arkadaşım var, onu sık sık dinliyorum. | Open Subtitles | لديّ صديقة ضليعة بهذه الأمور، وإنّي أحيانًا أنصت إليها. |
| -Gerek yok. Benim bir kız arkadaşım var. | Open Subtitles | لست مضطراً لفعل ذلك لديّ صديقة |
| Aslında onla iyi anlaşacağını düşündüğüm bir kız arkadaşım var. | Open Subtitles | الحقيقة لديّ صديقة قد تكون جيدة له |
| - benim bir kız arkadaşım var - evet zaten söylemiştin. | Open Subtitles | ـ لديّ صديقة ـ لقد قلت ذلك قبلاً |
| Gidip kalabileceğim bir arkadaşım var gidip eşyalarımı toplayayım. | Open Subtitles | لديّ صديقة بوسعي البقاء معها لذا ، سأذهب لحزم أغراضي "روبن" |
| Savunma Bölümünde çalışan bir arkadaşım var. | Open Subtitles | لديّ صديقة تعمل في وزارة الدفاع. |
| Daha da önemlisi, ben menopoza giren bir arkadaşım olacak kadar yaşlı değilim. | Open Subtitles | والأكثر أهمية، لستُ عجوزاً لدرجة أن تكون لديّ صديقة دخلت سنّ اليأس |
| - Geliyor. Michael, FBI'da hâlâ ulaşabileceğimiz bir dostum var. | Open Subtitles | إنّه في الطريق، (مايكل)، لا يزال لديّ صديقة في المباحث يمكننا الاتصال بها |
| Okuldayken Miranda adında bir arkadaşım vardı. | Open Subtitles | كان لديّ صديقة في المدرسة اسمها (ميراندا). |
| Ya benim eski kız arkadaşım sürekli arayıp romantik kaçamaklar planlasaydı? | Open Subtitles | حسنا، ماذا لو كان لديّ صديقة حميمة سابقة تتصل بي بإستمرار وتخطط لعطلة رومانسية بيننا؟ |