| Bana yardım edecek hiç kimsem yok, ne bir oğlum, ne de kardeşim. | Open Subtitles | ليس لدي أحد لا أخ ولا ابن ليساعدني أنا لست سوى عجوز لا يصلح لشيء |
| Ne düşüneceğim ne geceleri bekleyeceğim ne de seveceğim kimsem yok. | Open Subtitles | ليس لدي أحد بعد الأن. لا أحد أفكر فيه. لا أحد أجلس معه ليلاً. |
| Biliyorum. Bu konuyu konuşacak başka kimsem yok. | Open Subtitles | أنا اعلم , أنا فقط ليسَ لدي أحد لأتكلمَ معه. |
| Öğretmenim, lütfen. Çünkü bu isteğimini söyleyebilcek başka kimsem yok. | Open Subtitles | معلم , أرجوك , هذا لأنه ليس لدي أحد لأطلب منه هذا المعروف , غيرك |
| Dünyanın en harika kadınıyla evlenen dünyanın en şanslı adamını göreceğim ama benim kimsem yok. | Open Subtitles | سأرى الرجل الأسعد حظًا في العالم يتزوج أروع سيدة في العالم، وأنا ليس لدي أحد. |
| Anne, benim kimsem yok Hindistan'da birileri olmalı, değil mi? | Open Subtitles | ليس لدي أحد - لا بد أن أحدهم في الهند ؟ |
| Güvenlik soruşturmam, sade bir vatandaş olduğum için geri alınabilir ama Langley'de bana bir iyilik borcu olan bir analist tanıdığım var. | Open Subtitles | قد يكون بلدي تصريح أمني التراجع إلى أن من مجرد مدني، ولكن لدي أحد كبار المحللين في لانغلي الذي يدين لي معروفا. |
| Matthew de olmadığından gidecek kimsem kalmadı. | Open Subtitles | بعد موت، (ماثيو) ليس لدي أحد آخر ألجأ إليه. |
| Benim arayacak kimsem yok. Becky, benim. Arayıp bir "merhaba" diyeyim dedim. | Open Subtitles | حين أعود إلى المنزل غداً. ليس لدي أحد لأتصل به. بيكي، هذا أنا. |
| Gidecek bir yerim, arayacak kimsem yok. | Open Subtitles | ليس لدي مكان لأذهب إليه. ليس لدي أحد أقدر أن أتصل به. |
| Çünkü konuşacak kimsem yok ve senin de yok gibi duruyor. | Open Subtitles | اضافه انه ليس لدي أحد لأتكلم معه وبدوتي أنتي كذلك |
| Elbiselerden konuşacak kimsem yok. - Gelip, bana tavsiye verir misin? | Open Subtitles | كما تعلمين، ليس لدي أحد أستشريه بخصوص الأزياء، هلا تأتين وتشورين علي؟ |
| İstersen buna inanmayabilirsin ama artık senden başka kimsem yok. | Open Subtitles | يمكنك أن تنكر ذلك إذا أردت ولكن ليس لدي أحد سواك الآن |
| Onu geri almalısın, başka kimsem yok. | Open Subtitles | وأنت يجب أن تستعيدها ليس لدي أحد |
| Eğer Vince ölürse Benim kimsem kalmayacak. | Open Subtitles | إذا فينس مات لن يبقى لدي أحد |
| Benim kimsem yok. | Open Subtitles | " ليس لدي أحد ، كما تعلم ؟ |
| Çok önem verdiğim bir tanıdığım var. | Open Subtitles | لدي أحد المعارف الذين أهتم لأمرهم كثيراً |
| Ailem öldü, kimsem kalmadı. | Open Subtitles | عائلتي ماتت، ليس لدي أحد. |