| -Bu madde yüzünden olmalı, çünkü ondaki problemle ilgili Hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | لأنه إن لم يكن هكذا ، فليس لدي أدنى فكرة عن علتها |
| - Hiçbir fikrim yok. Önceden belirlenmiş bir yere gitmiyorduk. | Open Subtitles | ليس لدي أدنى فكرة لم نكن في مكان مُحدد مسبقًا |
| Önceden hayatın anlamını bildiğimi sanıyordum ama şimdi Hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | كنت أعتقد أنني أعرف مغزى الحياة ولكن ليس لدي أدنى فكرة |
| Kim olduğumu söyleyemem. Çünkü en ufak bir fikrim yok. | Open Subtitles | لم استطع أن أقول من أنا، ليس لدي أدنى فكرة |
| Evet, neden bahsettiğine dair en ufak bir fikrim yok. | Open Subtitles | واضح، جيد. أجل، ليس لدي أدنى فكرة عن ماذا تتحدثين. |
| Ne olduğunu hiç bilmiyorum ama kesinlikle gitmem gerek. | Open Subtitles | ليس لدي أدنى فكرة عن مهاية هذه الشيء لكني أرغب بالذهاب بشدة |
| Ve bir objenin ne yaptığı ya da ne için iyi olduğu hakkında Hiçbir fikrim yok, ama onu istiyorum. | TED | وليس لدي أدنى فكرة عما يفعله أو ما يجيده ولكني أريده |
| Hiçbir fikrim yok Harry. Çocuk birden ortaya çıkıverdi. | Open Subtitles | ليست لدي أدنى فكرة لعينة هاري,ظهر الفتى من العدم |
| Hey gerçekten Hiçbir fikrim yok, tamam... neden şu maço hareketleri bırakmıyorsunuz? | Open Subtitles | ليس لدي أدنى فكرة لذا عليك فقط إيقاف هذه المفتولة بالعضلات |
| O en iyimizdi. Ve bende ne bulduğu konusunda Hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | لقد كانت أفضلنا، وليس لدي أدنى فكرة ما الذي وجدته فيّ |
| Neden bahsettiğinle ilgili Hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | ليست لدي أدنى فكرة عن ما تتحدث عنه بحق الجحيم. |
| Şuanda neden hala ayakta durduğum hakkında Hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | وليس لدي أدنى فكرة لماذا أنا لا أزال واقفة إلى الآن |
| Altı aydır ayrı yaşıyorduk ve bu adamın kim olduğu hakkında Hiçbir fikrim yok! | Open Subtitles | نحن منفصلان منذ 6 أشهر و ليست لدي أدنى فكرة عمن يكون ذاك الشاب |
| telefonunu burada bırakmış, şimdi nerede hiç bir fikrim yok. | Open Subtitles | فلقد تركت هاتفها هنا, وليست لدي أدنى فكرة عن مكانها |
| Nereye gitmiş olabileceğine dair en ufak bir fikrim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أدنى فكرة أين يمكن أن يكون قد ذهب |
| Açıkçası jürinin ne kadar vereceğini hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | بصراحة ليس لدي أدنى فكرة عن الطريقة التي سيحكم بها هيئة المحلفين |
| Zamanda yolculuk edip böyle edebi eserlere konu olmuş birinin var olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم تكن لدي أدنى فكرة أن رجل خارج وقته أنهكه الوقت بشكل مجازي |
| Sanırım bir tanesi zehirlenmiş ama diğerlerine ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأن أحدهم قد تم تسميمه , ولكن ليس لدي أدنى فكرة عن ما قد حدث إلى الباقي |
| Bu konuda en ufak bir fikrim bile yok. | Open Subtitles | لترقد بسلام وليس لدي أدنى فكرة عما أفعل بها |
| Bakın, konuştuklarınız hakkında, en ufak bir fikrim bile yok memur bey. | Open Subtitles | اسمع , ليس لدي أدنى فكرة عما تتحدث أيها الضابط |
| Git yat. Ne bileyim ben. | Open Subtitles | أخلدي للنوم ليس لدي أدنى فكرة |
| Beş yıldızlı bir otelde satış şubesinin ne yaptığına dair hiçbir fikrim yoktu. | TED | لم يكن لدي أدنى فكرة عما يفعله قسم المبيعات في فندق خمسة نجوم |