| -Vincent yapma. Benim işlerim var. | Open Subtitles | لاأستطيع الذهاب هناك لدي أعمال للقيام بها |
| Yapma. Benim işlerim var. | Open Subtitles | لاأستطيع الذهاب هناك لدي أعمال للقيام بها |
| - Evet, efendim. Cumartesi günü yarım kalan bir işim var. | Open Subtitles | لدي أعمال ينبغى القيام بها لم أنهها منذ يوم السبت |
| Bitirilmemiş bir işim var, bir sürü işim var. | Open Subtitles | أنا لدي أعمال لم تنتهي, أنا لدي الكثير من الأعمال التي لم تنتهي. |
| Kusuruma bakmayın. İlgilenmem gereken bir iş var. Temel insan ihtiyaçlarının gidişatını algılayabiliyorsam... | Open Subtitles | أعذروني ، لدي أعمال تنتظرني. أستطيع أن أشم رائحة إحتياجات الإنسان البدائي.. |
| Kumar, bitirmem gereken bir sürü iş var. | Open Subtitles | كومار ، لدي أعمال كثيرة لأقوم بها |
| Yemek salonunda ilgilenemem gereken işler var. | Open Subtitles | لدي أعمال ترتيبية في غرفة الطعام ينبغي أن أعتني بها. |
| Seni dinlemekten daha iyi işlerim var. | Open Subtitles | تعرف أن لدي أعمال يحب أن أفعلها أفضل من الاستماع لهذا |
| Şimdi, müsaade ederseniz, yapacak işlerim var. | Open Subtitles | آلان , إن كنت لا تمانع , لدي أعمال يجب علي إنجازها |
| Hayır, gelemem. Yapacak işlerim var. | Open Subtitles | لا أستطيع الذهاب لدي أعمال عليّ القيام بها |
| Şüphe çekmek istemiyorum. Hâlâ burada işlerim var. | Open Subtitles | لا أرغب بإثارة الشبهات فما زالت لدي أعمال هنا |
| Şimdi, eğer müsaade edersen, yapacak işlerim var. | Open Subtitles | الآن عليكِ أن تعذريني لدي أعمال أقوم بها |
| Efendim, hepsi bu kadarsa, yapacak işlerim var. | Open Subtitles | إن كان هذا كل ما في الأمر , أيها الرائد , لدي أعمال لأقوم بها |
| Aynı zamanda, bitirmem gereken Birsürü işim var. | Open Subtitles | لدي أعمال كثيرة أريد أن أنجزها |
| Yarım kalmış bir işim var o da bana yardımcı oluyor. | Open Subtitles | لدي أعمال غير مُنتهية يساعدني بها. |
| Yani bir sürü farklı işim var. | Open Subtitles | ما يعنيه ذلك هو أنه لدي أعمال مختلفة |
| Kahve alın. Aciliyeti olan bir işim var. | Open Subtitles | هناك قهوة، لدي أعمال عاجلة لمناقشتها. |
| Biraz işim var da. | Open Subtitles | لدي أعمال علي إنجازها |
| Kumar, bitirmem gereken bir sürü iş var. | Open Subtitles | كومار ، لدي أعمال كثيرة لأقوم بها |
| Saç kesmeye bile zaman yok. Başımda bir sürü iş var bu aralar. | Open Subtitles | لا وقت للحلاقة لدي أعمال جارية حالياً |
| Evet yukarıda çok iş var. | Open Subtitles | نعم ، أنا لدي أعمال كثيرة بالأعلي. |
| Ne diye gelecekmişim ki? Zaten yapmam gereken işler var. | Open Subtitles | على كلّ حال، لدي أعمال لأنجزها. |