| Dinleyin, sabah erkenden bir toplantım var. Gitsem iyi olacak. | Open Subtitles | لدي إجتماع مبكّر في الصباح لذا يجب أن أذهب. |
| Çok üzgünüm. Yeniden randevu almak zorundasınız Şehrin diğer tarafında bir toplantım var | Open Subtitles | متأسف للغايه، تم تغيير المواعيد لدي إجتماع في الجانب الآخر من المدينه |
| Şube başkanıyla toplantım var. | Open Subtitles | لدي إجتماع مع رئيس قسمي المتعلق بالشركات |
| Banka müdürü ile görüşmem var. Köpeğime bakar mısınız? | Open Subtitles | لدي إجتماع مع مديري في البنك، هل يمكن أن ترعى كلبي |
| Özür dilerim Bay Sert Erkek, gözlerini dikmeyi kesersen gizli seks odasında gizli bir toplantım var. | Open Subtitles | المعذرة أيها السوي , أشح بنظرك لدي إجتماع سري في غرفة ممارسة الجنس السرية دخلت إليها |
| Beni dinle. Bu ayın sonunda hissedarlarla çok önemli bir toplantım var bay Ford. | Open Subtitles | إستمع إليّ، في نهاية هذا الشهر لدي إجتماع لحملة الأسهم، إنه مهم |
| Eğer müsaade buyurursanız, daha yumuşak geçecek başka bir toplantım var | Open Subtitles | إذا أعذرتموني , لدي إجتماع أخر مزيداً من الريش لترتاح |
| Hayır, konferans salonunda bir toplantım var. | Open Subtitles | لدي إجتماع في غرفة المؤتمرات هذا صحيح، أعجوبة التنس |
| 48 saatten daha az bir süre içerisinde hissedarlarla toplantım var. | Open Subtitles | لدي إجتماع مع المساهمين في أقل من 48 ساعة. |
| Silah karşıtları lobisiyle toplantım var. Sadece iki dakika. | Open Subtitles | لدي إجتماع مع مناهضي إستخدام الأسلحة، لديكم دقيقتين. |
| Et Deposunda bir toplantım var. | Open Subtitles | في البرنامج السنوي الخيري. لدي إجتماع في نادي خزانة اللحم |
| Şimdi, eğer kusuruma bakmazsanız, efendim, gerçek meseleleri ele alacağım bir toplantım var. | Open Subtitles | والآن لو تسمح لي لدي إجتماع لأمور مهمة حقاً |
| Bir toplantım var. Görüşeceğiz o hâlde. | Open Subtitles | ,حسنًا, لدي إجتماع مع الولاية أظن أني سوف ألقاك لاحقًا |
| -Saat sekizde yemekli bir toplantım var. | Open Subtitles | لدي إجتماع لمدة ثمان ساعات الليله |
| -Çok güzel. Milli Güvenlik Kurulu'yla toplantım var. | Open Subtitles | لدي إجتماع في مجلس الأمن القومي |
| Zamanım yok. Önemli bir görüşmem var şu anda. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أمهلكِ دقيقة, لدي إجتماع مهم الآن |
| Neyse, uzun sürmeyecek zaten çünkü Meclis Başkanı'yla görüşmem var bugün. | Open Subtitles | علىأيةحال،الصفقة أن ذلك لن يستمر لفترة طويلة لأنه لدي إجتماع مَع المتحدث اليوم. |
| Öğleden sonra SEC ile görüşmem var. (ÇN: SEC: | Open Subtitles | "لدي إجتماع مع "هيئة البورصة مساء هذا اليوم |
| Dün iş yerinde ilginç bir toplantıya girdim. | Open Subtitles | إذاً كان لدي إجتماع شيق في العمل يوم أمس |
| Konuşamadım. toplantım vardı. | Open Subtitles | لم أستطع التحدث، كان لدي إجتماع |
| Gitmem gereken bir buluşmam var. | Open Subtitles | أجل. لدي إجتماع عليّ الذهاب إليه. |
| Yarın toplantılarım var. Kongrede heyet toplantım var. | Open Subtitles | لدي إجتماع غدًا هناك جلسة إستماع |
| Finans müdürünüzle bu hafta bir görüşmem vardı açıklamayı bana fakslayabilir misiniz? | Open Subtitles | مرحبا. لدي إجتماع مع مديركم المالي في وقت لاحق من هذا الاسبوع. أود منكم إرسال خريطة لموقعكم بالفاكس؟ |