| Zangoç olarak, karar vermeye yetkim var ve siz de buna uymak zorundasınız. | Open Subtitles | كأمر مقدس ، انا لدي السلطة لإقرر وانتم جميعاً عليكم ان تقبلوا قراري |
| Çin yasası altında, kıta karargahları için buraya el koyma yetkim var. | Open Subtitles | إن لدي السلطة بحكم القانون الصيني لتحويله إلى مقر قيادة للكتبيبة |
| Biliyor musun, kardeşi ve muhasebecisi olarak, ...onun adına teşekkürleri kabul etmek için yasal yetkim var. | Open Subtitles | اهاه,حسنا أتعلمين بما أنني أخوه و محاسبه لدي السلطة الرسمية لقبول شكرك نيابة عنه |
| Topraklarımdaki tüm hainleri yargılama ve ölüme mahkum etme gücüm var. | Open Subtitles | لدي السلطة لأقضي وأحكم بالموت على أي وغد على أرضي |
| Sana, Birleşik Devletler Başkanı tarafından imzalanmış, geçmiş ve şu an işlediğin suçları bağışlayacak bir anlaşma verebilme gücüm var. | Open Subtitles | لدي السلطة لعقد صفقة معكِ موقعة من رئيس .الولايات المتحدة بما يمنحكِ حصانة من الجرائم الحالية والماضية |
| Giriş listesinde isminiz olmadığı sürece sizi içeriye alma yetkim yok. | Open Subtitles | إسمع، ليس لدي السلطة لأدعكم تدخلون مالم تكونوا على تلك القائمة |
| Sorumluluk alma yetkisi bende. | Open Subtitles | لدي السلطة الكامل لاتخاذ القرارات |
| - Bu yardım değil. Bu işkence. - Bu araştırmayı yürütmek için... | Open Subtitles | هذه ليست مساعة , هذا تعذيب - لدي السلطة الكاملة - |
| Yeşil kartları olmadığından işletmenizi kapatmak için yetkim var. | Open Subtitles | ليس لديهم بطاقاتهم إذن لدي السلطة لأغلق مزرعتك |
| Sen ve küçük hayvanın affını verme yetkim var. | Open Subtitles | لدي السلطة الكاملة لكي أعطي العفو، لك .. وهذا التافه. |
| Burayı kapatmaya yetkim var ve bunu da yapacağım. | Open Subtitles | لدي السلطة لمنع عرضك وهذا ما سأفعله |
| Bu konunun kapanması için gereken her yolu kullanmaya yetkim var. | Open Subtitles | لدي السلطة لإستخدام كل ما يلزم ... لحل هذه المسألة |
| Anlaşma gerçekleştirebilmem için tam yetkim var. | Open Subtitles | لدي السلطة التامة لأصل إلى اتفاق معكم |
| İstediğim kapıdan girebilme yetkim var. | Open Subtitles | لدي السلطة لدخول أي باب أريده |
| - Seni eve gönderme yetkim var. | Open Subtitles | - لدي السلطة لي ارسلكِ لمنزل. |
| Sana, Birleşik Devletler Başkanı tarafından imzalanmış bir anlaşma verebilme gücüm var. | Open Subtitles | لدي السلطة لأمنحك اتفاقاً موقعاً من قبل رئيس الولايات المتحدة الأمريكية |
| Umurumda değil bunu yapacak gücüm var Bu konuşma da burada bitmiştir. | Open Subtitles | لا أكترث، لدي السلطة لأفعل هذا وانتهت هذه المحادثة |
| Herhangi bir anlaşma konusunda hiçbir yetkim yok. Taleplere yanıt veremem. | Open Subtitles | ليس لدي السلطة للرد على أي مفاوضات وقبول إي طلبات |
| Yanlış kişiyle muhatap oluyorsun. Benim bunu yapmaya yetkim yok. | Open Subtitles | أخطأت باختياري ليست لدي السلطة لأفعل هذا |
| Bölgeye şerif atama yetkisi bende. | Open Subtitles | لدي السلطة لتعيين رئيس شرطة |
| Bölgeye şerif atama yetkisi bende. | Open Subtitles | لدي السلطة لتعيين رئيس شرطة |
| Bu işkence. - Bu araştırmayı yürütmek için... | Open Subtitles | هذه ليست مساعة , هذا تعذيب - لدي السلطة الكاملة - |