"لدي شئ" - Translation from Arabic to Turkish

• bir şey var
• bir şeyim
• birşey var
• bir şey getirdim
• birşeyim var
• bir şey buldum
• Sana bir şey
• şeyler var
• hiçbir şeyim
• şeyim var
• bir seyim var
• şey var elimde

Belki sana yardımcı olabilirim. Göstermek istediğim bir şey var.
ربما يمكنني مساعدتك في هذا لدي شئ أريدك أن تراه

Böyle olsun istemiyorum ama sana söyleyeceğim bir şey var.
لا اريد ان يحدث هذا لكني لدي شئ اخبرك به

Yaşlı kadınlara özel bir şeyim yok. Kadınlara özel var.
ليس لدي شئ للنساء العواجيز لدي شيء من اجل النساء

Bir kaç eşya alayım... Hiç bir şeyim kalmadı.
انا فقط سألتقط بعض الاشياء نسيت انا ليس لدي شئ

birşey var ve bence hepiniz bunu bilmelisiniz.
لدي شئ أعتقد أنكم من المفترض أنكم تعرفونه

Herkes izlesin diye bir şey getirdim.
لدي شئ سيمتع الجميع

Tankçı Çocuk, dedim! Senin için birşeyim var, Tankçı Çocuk.
لقد قلت يا رجل الدبابة لدي شئ لك يا رجل الدبابة

Hayır hayır hayır bak ilgini çekebilecek bir şey buldum ilk sana gösteriyorum bak.
لا ، لا ، أنظر مهلاً ، لدي شئ أكثر تشويقاً لأريك إياه أولاً ، أنظر

Burada buluştuğumuz için teşekkürler. Söyleyeceğim önemli bir şey var.
شكرا علي مقابلتكم لي هنا ايها الرفاق لدي شئ مهم اريد ان اخبركم بة

Beni dinle, yapmam gereken bir şey var.
الأن اسمعيني ، لدي شئ لأقوم به ، سأعود حالاً

Benimkiyle gidelim. Bagajda ihtiyacımız olacak bir şey var.
لا ، علينا أخذ سيارتي ، لدي شئ بالصندوق سنحتاجه

Çünkü beni anne kollarındaki bebek gibi güvende saklayacak bir şey var.
لأنه لدي شئ سيبقيني آمناً كطفل بين ذراعي أمّه

Ama size acilen iletmem gereken bir şey var.
لكني لدي شئ يجب أن أقوله لك بعجاله

Keşke garaj satışınıza katkı sağlayacak bir şeyim olsaydı.
. اتمنى ان كان لدي شئ اساهم به لمبيعات المرأب

Söyleyecek bir şeyim varsa ya söylerim ya da ağzımı açmam.
وانت على حق , اذا كان لدي شئ لاقوله علي ان اقوله او ان أغلق فمي

- Senin için bir şey aldım. - Hiç böyle bir şeyim olmamıştı.
لدي شئ لك - لم احصل على واحدة من هذه من قبل -

Size söylemek istediğim küçük birşey var. Fakat önemli.
لدي شئ صغير شئ صغير جدا لكنه مهم

Ona bir şey getirdim.
لدي شئ من أجلها

"evet, senin için büyük birşeyim var Mick.
أجل , لدي شئ كبير لك يا "ميك" يقولها بكل مرة

Psişik adam için çok uygun bir şey buldum.
لدي شئ ما .. مناسب تماماً لعرافك

Rahat ol, Sana bir şey verip gideceğim, kimsenin ruhu duymayacak.
لا تخف لدي شئ لك ثم اننى ذهبت كاى انسان مهما كانت حكمته.

Benimkiyle gidelim. Bagajda lazım olabilecek şeyler var.
لا ، علينا أخذ سيارتي ، لدي شئ بالصندوق سنحتاجه

Bilmiyorum. Yani, yani, gösterecek hiçbir şeyim, söyleyecek hiçbir şeyim olmadığı için başka bir şey üzerine konuşmayı denemeliyiz.
لا أعرف. حسنا، حسنا، بما أنه ليس لدي شئ لأعرضه، أو لأقوله. سنحاول التحدث في شئ اخر.

Genç basketbol yıldızı senin için özel bir şeyim var.
أوه، النجم الشاب لكرة السلة، لدي شئ مميز لك

Aslinda bir seyim var.
أتعلم , انا لدي شئ

Arkadaşının çok ilgileneceğini düşündüğüm bir şey var elimde.
لدي شئ لصديقك حتما سيثير اهتمامه