| Çok doğru. Bu şehirde yaşamak zorundayım. bir ailem var. | Open Subtitles | هذا صحيح , فأنا أعيش في هذه المدينة لدي عائلة |
| Bakacak bir ailem var. Karım öldürür beni. | Open Subtitles | لدي عائلة يجب ان اعتني بها زوجتي ستقتلني |
| bir ailem var. Ben evliyim. Kendimi eglenceye veremem. | Open Subtitles | لدي عائلة , انا متزوج , ليس من المفروض ان امتع نفسي |
| Her zaman donanmaya hizmet etmiş bir ailem var benim. | Open Subtitles | حسناً؟ لدي عائلة حقاً تخدم على سفن بحرية. |
| - Çerçeve güzelmiş. - Benim zaten bir ailem var. | Open Subtitles | يا لها من صورة لطيفة - لدي عائلة لطيفة - |
| L've de biliyorsun hakkında düşünmek bir ailem var. Harika. | Open Subtitles | لدي عائلة لأفكر بها أيضاً كما تعلمون ، عظيم |
| Ben mesela, bir ailem var, sorumluluklarım var. Ve de sakat bir ayak. | Open Subtitles | أنا ، لدي عائلة مسؤوليات ، وساق عديمة الفائدة |
| Benim bir ailem var, Bayan Krüger, yapamam. | Open Subtitles | لدي عائلة, سيدة كروجر لا يمكنني فعل هذا. |
| Benim de bir ailem var, Charlie. Hapse girmeyeceğim. | Open Subtitles | انا لدي عائلة ايضا شارلي لن اذهب الى السجن |
| Benim de bir ailem var, Charlie. Hapse girmeyeceğim. | Open Subtitles | انا لدي عائلة ايضا شارلي لن اذهب الى السجن |
| Kladno'da, onları buraya aldırmamı bekleyen bir ailem var. | Open Subtitles | لدي عائلة في كلاندو ينتظرونني لأرسل لهم النقود |
| Ve sonra düşünürüm, "Hayır, yapamam... bakmak zorunda olduğum bir ailem var" ve zamanımın çoğunda... | Open Subtitles | بعد ذلك أعتقد , لا لا أستطيع لدي عائلة لأقوم بدعمها والأمر جيد بالنسبةلي |
| Hem, düşünmem gereken bir ailem var. | Open Subtitles | إضافةً إلى، أنا لدي عائلة للتَفكير بشأنها. |
| Bu arada, internete acilen ihtiyacı olan bir ailem var. | Open Subtitles | في الوقت الحالي، لدي عائلة تحتاج الإنترنت حالا |
| Bir kralım. Harika bir ailem var, sevdiğim ve sevildiğim bir yerde yaşıyorum. | Open Subtitles | لدي عائلة رائعة وأعيش في مجتمع رائع احبه ويحبني في المقابل |
| bir ailem var. Yol kenarında çiftlik inşa ediyorum. | Open Subtitles | لدي عائلة وانا ابنى اسطبلات في مقابل المنزل |
| Beni yok sayan hiç olmamış gibi davranan, bir ailem var benim. | Open Subtitles | لدي عائلة تتجاهلني، تعاملني كأني لم أكن موجودًا. |
| Kalmam izin verdiğin için teşekkür ederim. Artık bir ailem yok; nereye gideceğimi bilmiyordum. | Open Subtitles | شكراً على السماح لي بالبقاء لم يعد لدي عائلة ولم أعرف مكاناً آخر لأذهب إليه |
| Beni destekleyen bir ailem vardı, çok çalıştım ve başardım. | TED | وكانت لدي عائلة داعمة، وعملت بجهد كبير، وقمت بعمل جيد. |
| En azından Benim ailem var. | Open Subtitles | حسنا، على الأقل أنا شيء على الأقل لدي عائلة |
| Evlendiğimizde büyük bir aileye sahip olacağın için çok heyecanlıydın. | Open Subtitles | عندما تزوجنا، كنت متحمسة لأن لدي عائلة كبيرة. |