| Ayrıca benim uğraşacak daha büyük sorunlarım var. Bu kadın olayı gibi. | Open Subtitles | بجانب ذلك , لدي مشاكل أكبر لأتعامل معها , مثل كوني إمرأة |
| Bazen yersiz şiddet patlamalarına neden olabilen mahremiyet sorunlarım var. | Open Subtitles | لدي مشاكل ألفة والتي أحياناً ينتج عنها تصرفات عنيقة مفاجئة.. |
| Bir de ben sorunlarım var sanıyordum. | Open Subtitles | التي حاجة أوديب يا رجل ، ظننت أن لدي مشاكل |
| Ama, bırak başkasının zihninde olmayı kendiminkindeyken yeterince sorunum var zaten. | Open Subtitles | لكن لدي مشاكل كافية في عقلي لا أستحمل عقلاً آخر |
| Belki fark etmedin ama para ile ilgili problemlerim var. | Open Subtitles | ربما لم تلاحظي، لكن لدي مشاكل بخصوص الأموال. |
| Yani yaşlıyım. Kalbimde sorun var. Böbreğimde enfeksiyon var. | Open Subtitles | لدي مشاكل في القلب و الكلية ولكنني لا أعرف أن لدي مشكلة في السمع |
| Bazı sorunlarım var da. Evet, onun saçına bir daha dokunursanız ciddi sorunlarınız olacak. | Open Subtitles | لدي مشاكل سيكون لديكم مشاكل اذا لمستم شعره مجدداً |
| Yani, benim de sorunlarım var ama senin de var. | Open Subtitles | اعني ان لدي مشاكل لكن انتِ ايضا عندك مشاكل |
| sorunlarım var. Hatta rahatsız bile denebilir. Hatta, biri bana rahatsız dedi. | Open Subtitles | أنا لدي مشاكل حتى أن أحدهم أخبرني أن مدمرة |
| Keşke yardım edebilsem ama şu an başka sorunlarım var. | Open Subtitles | أتمنّى أن أساعدك ، لكن لدي مشاكل المال المحوّل الآن ، حسنًا ؟ |
| Annemle ilgili sorunlarım var, efendim. Hepsi dosyamda yazıyor. | Open Subtitles | لدي مشاكل متعلقة بالأم سيدي كل شيء موجود في ملفي |
| Hem, halletmem gereken gerçek sorunlarım var. | Open Subtitles | وعلى أية حال، لدي مشاكل حقيقية يجب أن أتعامل معها |
| Öfke sorunlarım var, çok fazla içiyorum ve büyük ihtimalle de seks bağımlısıyım. | Open Subtitles | لدي مشاكل مع الغضب، أعاقر الخمر كثيرا، وهناك إحتمال كبير من أني مدمن على ممارسة الجنس. |
| Bak dostum, benim bazı sorunlarım var. Ruslarla ve şu Çinlilerle. | Open Subtitles | إسمع، يا رجل، أنا لدي مشاكل هُنا مع الروس، والصينيين. |
| Her ne kadar bu genç bayanın ölmesi çok trajik bir mesele olsa da halletmem gereken daha önemli sorunlarım var. | Open Subtitles | موتُ هذهِ الفتاة الشابة مأساةٌ كبيرة لكن لدي مشاكل أكبر لأتعامل معها |
| Çünkü şu anda buna ayıracak zamanım yok. Daha büyük sorunlarım var, tamam mı? | Open Subtitles | لا أملك الوقت لكل هذا الآن لأن لدي مشاكل أكبر، حسناً؟ |
| Merhaba, bir saniye bekle, kapıyla bir sorunum var. Şimdi oldu. | Open Subtitles | مرحباً، انتظروا لدي مشاكل بالباب، هيا بنا |
| Diğer gece hakkında bu işte yeterince sorunum var. | Open Subtitles | بشأن تلك الليلة لدي مشاكل تكفيني من هذه الوظيفة |
| - O zaman DEA'den daha önemli problemlerim var. | Open Subtitles | إذًا أنا لدي مشاكل أكبر من وجدة مكافحة المخدران |
| Şu anda benim için daha acil bir sorun var: | Open Subtitles | انهم يبيعون اسلحة كيمياوية لدي مشاكل مباشرة اكثر مع هذه العاصفة |
| Eskiden yiyeceklerle ilgili sorunlarım vardı. | Open Subtitles | كانت لدي مشاكل مع الأكل في الماضي |
| Stres problemim var ve bundan utanmıyorum ama Dwight'ın bunu öğrenmesi için can atacak değilim. | Open Subtitles | لدي مشاكل القلق , ولست اخجل من ذلك لكن لا احب فكرة ان يحصل دوايت على هذه المعلومات |
| Maddi sıkıntı çekiyorum, Baba. | Open Subtitles | لدي مشاكل مالية يا أبي احتاج مساعدتك |
| Para sıkıntısı çekiyorum, baba. | Open Subtitles | لدي مشاكل مالية يا ابي |