| Hyperscore bu hastanenin başlıca tedavilerinden biri ve bu yüzden herkes müzik aktiviteleriyle uğraşmak için çıldırıyor. | TED | أصبح هذا جزء رئيسي من العلاج في المستشفى لذا الجميع يصنعون ضوضاء من أجل العمل في نشاطات موسيقية |
| Şu sıralar Korsanla Mücadele Kurulu delirmiş gibi. Bu yüzden herkes paranoyaklaştı. | Open Subtitles | انت تعرف ان مجال القرصنة على الأرجح جنوني حاليا لذا الجميع سيكون شكاكا |
| Pekala, Harry' park ediyor, o yüzden herkes koltuklarda yerini alsın. | Open Subtitles | هاري يوقف سيارته لذا الجميع يضع مؤخرته على الكنب |
| Yarın tekrar deneyeceğiz bu yüzden hepiniz evime gelin ve onun yalan söylediğini ispat etmenin yollarını arayalım. | Open Subtitles | سنعود غدا، لذا الجميع تعالوا إلى منزلي، وسنعثر على طرق لإثبات كذبها. |
| Yarın tekrar deneyeceğiz bu yüzden hepiniz evime gelin ve onun yalan söylediğini ispat etmenin yollarını arayalım. | Open Subtitles | سنعود غدا، لذا الجميع تعالوا إلى منزلي، وسنعثر على طرق لإثبات كذبها. |
| Bir kere geçersen özel muamele görürsün. Bu yüzden herkes yerini korumaya çalışıyor. | Open Subtitles | بمجرّد أن تجتازه فتلاقي معاملة خاصّة، لذا الجميع يحاولون الحفاظ على موقعهم. |
| Fiyatları yükseltiyorlar o yüzden herkes stok yapmaya başladı. | Open Subtitles | حسناً, سيرفعون الأسعار لذا الجميع بدأ بالتخزين |
| Millet mesajlarını okumamaya başladı o yüzden herkes başına "önemli" yazıp öyle atıyor. | Open Subtitles | الناس توقّفوا عن قراءة المذكّرات لذا الجميع يعلّم عليهم بـ"عاجل" |
| Bu yüzden herkes Olgaile çalışmak ister. | Open Subtitles | لذا الجميع يريدون اولغا تلك |
| Rhode Island'a 10 yılda bir geliyorlardı, bu yüzden herkes gösteri için çok istekliydi. | Open Subtitles | إذاً هم ينجون من جزيرة (رائود) حوالي مرة كل 10 سنوات فقط لذا الجميع متشوق جداً لهذا العرض |