| Oralı bile olmadı, ben de plazmamdan izlemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | وهو لم يحقق ذلك, لذا انا فقط شاهدته عبر التلفزيون |
| Yani kızgın olunacak kimse yok. ben de ormana kızgınım. | Open Subtitles | لا يوجد احد اغضب منه لذا انا غاضبة من الغابة |
| Evet ben de düşündüm ki biir sonraki aşamaya geçmesinin vakti geldi. | Open Subtitles | نعم , لذا انا افكر انه الوقت بالنسبة له ليأخذ الخطوة التالية |
| Böyle bir yere ilk defa geliyorum, O yüzden sadece izleyeceğim. | Open Subtitles | انه اول مره لى فى مكان كهذا لذا انا سأتفرج فقط |
| Böyle saçma şeyleri nereden öğrenmişsin bilmiyorum çünkü senin annen kaçık bir liberal O yüzden aklına nereden girdiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | أتعلمي ، لا ادري من اين تأتي بهذا الهراء لأن أمك ليبراليه مهووسه لذا انا لا اعرف كيف تتكلمي هكذا |
| Buradaki ilk birkaç yılımda, sinirliydim bu yüzden, diğer mahkumlarla uğraştım. | Open Subtitles | اول سنتين ليّ هنا,كنت غاضبــاً. لذا انا واجهت العديد من المساجين. |
| Madem bana saygı göstermediler ben de onları doğrarım! | Open Subtitles | لن يضعوني في انتباههم و لذا انا اعد لهم مفاجاه |
| Daha iyi. Grip oldu, ateşi çıktı, ben de bakıcılık yapıyorum. | Open Subtitles | أفضل , لكن لديها حمى هائجة وزكام لذا انا من النادر ان اراها |
| ben de borcunu masraflardan düşüyorum. Seninle resmen tanıştırılmadık. | Open Subtitles | لذا انا اعمل على تخفيضه نحن لم نتعرف بعد |
| Çıkarabilirsin demediler. ben de çıkarmadım. | Open Subtitles | لم يخبروني اني استطيع نزعها لذا انا ابقيها |
| ben de tekrar Bixby'deki hamburgercide çalışmaya başladım. | Open Subtitles | لذا , انا يدعم العمل في اربي أسفل في بيكسبي |
| ben de bununla kızılötesi uydu görüntüsü alacağım. | Open Subtitles | لذا انا جهز للتحميل صور الأقمار الصناعية تحت الحمراء. |
| Ve tabii ki ben de onun kölesi olarak burada sıkışıp kaldım. | Open Subtitles | لذا , انا طبعا عالقة هنا لاهتم بها وبوجهها كالخادمة |
| Cassie burada beklememi söyledi, ben de bekliyorum. | Open Subtitles | كاسى قالت انى يجب ان انتظر هنا لذا انا منتظر |
| Connor hala Florida'da, ben de geç vakte kadar işte kaldım. | Open Subtitles | كونور لايزال في فلوريدا، لذا انا اعمل متأخراً |
| Hanımefendi her an gelebilir. O yüzden ben yavaş yavaş... | Open Subtitles | لمدام قد تظهر الان لذا انا ساذهب فى طريقى الان |
| Güven bana dostum, bu sabah idrarım temiz çıktı, O yüzden biraz içtim. | Open Subtitles | ثق بي يارجل , بولي كان نظيفا هذا الصباح لذا انا بخير لمدة |
| Marta'ya olanlardan sonra hepimizin biraz hassas olduğumuzu biliyorum O yüzden, cevap arayışımızın devam edeceğine söz veriyorum ama şu an yapacak bir işimiz var. | Open Subtitles | الان , أنا اعلم أننا قلقين بعد ما حدث لمارتا لذا انا أعدكم بان البحث عن اجوبه سوف يستمر لكن الان لدينا عمل لنقوم به |
| O yüzden "Benim babam var." diyen adama hayranım... | Open Subtitles | لذا انا سعيد بان هذا الرجل يقول ان لديه اب |
| O yüzden kalsın. Almamayım. | Open Subtitles | طبقًا لهذا، هذه ليست فكرة جيدة لذا انا مجبر على تجاوزها |
| - Evet, onlarla her konuşmamızda nasihat dinleyeme niyetim yok, bu yüzden... | Open Subtitles | نعم حسناً لست بحاجة لمحاضرة في كل مرة أتحدث معهم لذا انا |