| Bu akşam üzeri basın toplantısı düzenleyecek... Yani en azından nasıl oturup kalktığını öğrenebileceğiz. | Open Subtitles | سيقوم بعمل مؤتمر صحفى من أجل هذا فى الظهيرة لذا على الأقل نحن نعرف أن بإمكانه أن يقف |
| Tamam çocuğumuz benim yarım kadar, ...Yani en azından, benimle yarım bağ kurabilirsin. | Open Subtitles | حسناً, إن طفلنا هو نصف مني لذا على الأقل يمكنكِ أن تتواصلي معي نصف مني |
| Yani en azından şimdi önüme bakabilirim. | Open Subtitles | لذا على الأقل أستطيع المضي قدماً الآن. |
| Yani en azından eski çöplüğümde olacağım. | Open Subtitles | لذا على الأقل سأعود إلى ملعبي القديم |
| Yani, en azından başka ölümler olmayacak. | Open Subtitles | لذا على الأقل لن تكون هناك وفيات أخرى |
| Yani en azından şimdilik onlar hakkında endişelenmen gerekmez. | Open Subtitles | لذا على الأقل لا داعي للقلق بشانهم الان |