bir dahaki sefere nezle olduğunuzda veya sinek ısırığını kaşıdığınızda, bağışıklık sisteminizi düşünün. | TED | لذا في المرة القادمة التي تصاب فيها بالبرد أو تخدش عضة بعوضة، تذكّر الجهاز المناعي. |
Bu yüzden bir dahaki sefere böyle bir durumda, daha hızlı davranmalıyım. | Open Subtitles | لذا في المرة القادمة التي أكون فيها على حافة الهاوية |
bir dahaki sefere kapımı çalıp da bana neyi yanlış yaptığımı söylemek istersen kendine saklaman çok daha iyi olur. | Open Subtitles | لذا في المرة القادمة التي تأتين فيها الى هنا وتقولين لي بماطا أخطأت سيكون من الأفضل الأحتفاظ بذلك لنفسك |
bir dahaki sefere kaygılarını görüp zihnindeki hayali kuruntularla yüzleş. | Open Subtitles | لذا في المرة القادمة التي تراودك إحدى رؤاكِ المشوشه الضبابية، و الجزئية تحدثي إليها |
Böylece bir dahaki sefere bir kuyumcunun önünden geçerken sergilenen güzelce kesilmiş göz yaşı-damlası biçimindeki taşın, sadece kültürünüz size o parlayan şeyin güzel olması gerektiğini söylediği için güzel olduğu konusunda emin olmayın. | TED | لذا في المرة القادمة التي تمر فيها بنافذة متجر مجوهرات ويعرض فيها قطع جميلة على شكل دموع لا تكن متأكداً بأن فقط ثقافتك التي تخبرك بأن هذه الجوهرة المتألقه جميلة. |
bir dahaki sefere gözlerini periyodik tabloya diktiğinde, bu bir üniversite dersliğinin duvarında ya da beş dolarlık bir kahve kupasının üzerinde olabilir, periyodik tablonun mimarı, Dmitri Mendeleev de sana bakıyor olacak. | TED | لذا في المرة القادمة التي تنظر بها إلى الجدول الدوري سواء كان ذلك الجدول الدوري على جدار قاعة في الجامعة أو على كأس قهوة بقيمة 5 دولارات فإن ديميتري ميندلييف ، مصمم الجدول الدوري للعناصر سوف يكون بذات الوقت ينظر إليك أيضاً |