| Parası cüzdanın içinde, bu bir soygun değil. - Bu bir soygun değildi. | Open Subtitles | كانت هناك نقود بمحفظته لذا لم تكن بغرض السرقة |
| Ama anahtarlarım arabada kilitli kalmış. Onları çantama koydum, bu sefer suç bende değildi. | Open Subtitles | لكن نسيت مفاتيحي بداخل السيارة، ولقد وضعتها بحقيبتي، لذا لم تكن غلطتي هذه المرة |
| Ve arabası hala burada, o yüzden soygun değildi. | Open Subtitles | والسيارة لا تزال هنا لذا لم تكن عملية سرقة |
| Şirket ne bildiğinden emin değildi. | Open Subtitles | لذا لم تكن الشركة واثقة ممّا عرفوه |
| Bu sadece bir işaret değildi. | Open Subtitles | لا لذا لم تكن مجرد علامه |
| Zaten okul artık daha kolay olacak... çünkü Caroline artık benimle göz temasında bile bulunmayacak... yani tamamen zaman kaybı değildi, ve Annem her zaman der ki: | Open Subtitles | والمدرسة أسهل ـ الآن لأنّ (كارولين) ، لاتفعل حتى اتصال بالعين معي بعد الآن لذا لم تكن مضيعة بالكامل وأمي دائماً تقول |
| Açık tabut bir cenaze değildi. - Bu yüzden son dakikaya kadar gömülemezdi. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} ولم تكن جنازة بتابوت مفتوح، لذا لم تكن لتلقَ في الداخل في آخر لحظة. |
| Catalina Camden'da yeterince uzun yaşamadığından dolayı hortumlara alışık değildi Ve kim bulduysa onundur kuralına. | Open Subtitles | ... كاتالينا ) لم تعش في " كامدن " لفترة طويلة ) لذا لم تكن معتادة على الأعاصير أو قاعدة من يجد شيئاً يحتفظ بـه |