| yani değişikliklerin gerçekleştiği bariz. | TED | لذلك فمن الواضح أن الأمور آخذة في التغير. |
| yani koleksiyonda olmasına rağmen, MoMA, havayoluyla bir anlaşma yapacak ve Boeing 747 uçmaya devam edecek. | TED | لذلك فمن حيث يجعل عملية استحواذ متحف الفن الحديث ذلك ترتيبا مع شركة طيران ويبقى بوينغ 747 تحلق. |
| yani kurumaya dâhil olan kimyasal değişikliklere bakmamız önemli. | TED | لذلك فمن المهم أن ننظر للمتغيرات الكيميائية المرتبطة بالجفاف. |
| yani daha çok konsensüsün iyi bir şey olduğunu düşünmek doğal. | TED | لذلك فمن الطبيعي أن تعتقد أن الإجماع في الرأي هو شيء جيد. |
| yani, biz soldakilerin önemli olduğunu düşündüğümüz gruplarla empati kurmak önemli. | TED | لذلك فمن المهم التأكيد مع المجموعات التي نعتقدُ نحنُ في اليسار أنها مهمة جدًا. |
| yani doğru yolda ilerlemediğimiz çok açık ve soruna karşı ilaç temelli yaklaşım işe yaramıyor. | TED | لذلك فمن الواضح جدًا أننا لسنا على الطريق الصحيح، وأن النهج القائم على معالجة المشكلة عن طريق العقاقير لا يؤتي ثماره. |
| yani tasarım yaparken ve değişim oluşturmaya çalışırken, onu gerçekten inşa etmek çok önemli. | TED | لذلك فمن المهم جدا أنه عندما نحن نصمم ونسعى لصنع تغييرا، علينا أن نبني هذا التغيير. |
| yani cesetlerin çakıl serilmeden önce hava bacasından.. | Open Subtitles | لذلك فمن المعقول أن نفترض انه تم القاء الجثث فيها |
| yani bence Wills de orda saklanıyor. | Open Subtitles | لذلك فمن تخميني أن هذا حيث انهم يخبئون ويلز. |
| Mahkemeye verildim, yani bu işten öyle kolay kurtulamayacakmışım gibi geliyor. | Open Subtitles | ولدي موعد في المحكمة , لذلك فمن غير الممكن أن اخرج من الموقف بدون عقاب |
| yani, Üç hafta geçmişe, 3 haftada geri dönüş yoluna... | Open Subtitles | لذلك فمن ثلاثة أسابيع في الماضي، قبل ثلاثة أسابيع. |
| yani bunu taşındığım günde öğrenmem biraz şok edici. | Open Subtitles | لذلك فمن المفاجئ الإكتشاف خلال يوم الإنتقال للعيش معاً |
| yani Afganistan-Pakistan sınırında gezinmesi mantıklı. | Open Subtitles | لذلك فمن المنطقي أنه سيعبر الحدود الافغانية الباكستانية |
| Kişisel bir müdahale, yani demekki... ortaya çıkmaması gereken sensin. | Open Subtitles | ولست بحاجة إلى ضمان لأنه لا يزال غير منقوص الموجودات الشخصية، لذلك فمن لك |
| Şunu vurguluyorum ki bu damgalar, ürün demetlerine iliştirilmiş, kilden etiketleri mühürlemede kullanılıyordu. yani büyük olasılıkla bu etiketler, en azından birkaçı tüccarların adını da içermeli. | TED | وأريد أن أذكر أن هذه الأختام استخدمت لختم الطين وقد أرفق ذلك لحزم من السلع ، لذلك فمن المحتمل جدا أن هذه العلامات، على الأقل بعض منهم ، تتضمن أسماء التجار. |
| yani orada buyuk bir firsat va onlar-- onlari etkileyebilirsiniz. Ergenlikte neler oldugunu bilirsinz? | TED | لذلك فمن هذه النافذة الكبيرة حيث هم في الواقع -- يمكنك التأثير عليهم. أنت تعرف ماذا يحدث في سن البلوغ؟ |
| yani üç kere dördün, dört kere üçe eşit olduğu ortada. | Open Subtitles | لذلك فمن الواضح أن 3 x 4 = 4 x 3 |
| yani, kafasının karışması normal. | Open Subtitles | لذلك فمن الطبيعي أن يشعر بالتشويش |
| Korkmuş ifadeler acil ihtiyaç ve duygusal sıkıntıyı bildirir ve genelde bunu gören insanlarda merhamet ve yardım etme isteğini ortaya çıkarırlar. yani merhamet duygusu az olan insanların bu işaretlere karşı duyarsız olmaları da mantıklıdır. | TED | وتعكسُ تعابير الخوف الحاجة الملَحة و المحنة العاطفية، وهي عادةً تثيرُ الشفقة والرغبة في المساعدة في الأشخاص الذين يرونها، لذلك فمن المنطقي أن الأشخاص الذين يفتقدون إلى التعاطف يميلون أيضا ليكونوا عديمي الشعور لهذه الإشارات. |
| Ama misafir evinde kalıyorum yani... | Open Subtitles | ولكن هذا هو بيت الضيافة، لذلك فمن... |