| Bunun sonucu olarak, şu acayip durum var ki, seçkinler seçmenlerin kontrolünden çıktı. | TED | ونتيجة لذلك لدينا هذا الوضع الغريب الذى خرجت فيه النخبة عن سيطرة الناخبين. |
| Tüm desenleri görebilmelerini sağlayan bir yetenekleri olduğunu gösteren bir modelimiz var. | TED | لذلك لدينا نموذج، يظهر أنها تخلق القدرة لهم لرؤية كل هذه الأنماط. |
| Yani bir şansımız var, dünyanın o köşesinde yeni bir gelecek yaratmak için. | TED | لذلك لدينا فرصة لبناء مستقبل جديد في ذلك الجزء من العالم، |
| Mavi ışık çok verimli, bu yüzden bu 24 bit LED aydınlatma ayarlanabilir aydınlatma aksesuarları var. | TED | الضوء الأزرق ذو فعالية عالية، لذلك لدينا أضواء 24 بت قابلة للتعديل. |
| Böylelikle dağlar kadar hareket eden noktamız var ve çoğunluğu işlenmemiş veri, uğraşması zor ve o kadar da ilgi çekici değiller. | TED | لذلك لدينا كومة من النقاط المتحركة و كمعظم البينات الاولية، من الصعب التعامل معها و ليس بتلك المتعة. |
| O halde hazırlanmak için vaktimiz var. Ve ona bir sürpriz yapabiliriz. | Open Subtitles | لذلك لدينا وقت لنستعد و أيضا سنتمكن من مفاجئته |
| Şu halde geriye 15'i, 16'sı ve 18'i kalıyor, 17'si olmuyor, çünkü o gece parti var. | Open Subtitles | لذلك لدينا اليوم الخامس عشر و السادس عشر و الثامن عشر السابع عشر لن يكون جيداً لانه يوم حفلة الكابتن |
| Demek ki elimizde boğulmuş, karbon monoksitle zehirlenmiş, cildinde fosfin olan bir kurban var. | Open Subtitles | جميع الحق، لذلك لدينا في مركز فيينا الدولي الذي كان خنقا، تسمم أول أكسيد الكربون، ديه بصة على بشرتها |
| Yapacağımız çok iş var. | Open Subtitles | لذلك لدينا الكثير من العمل الذي يتعين القيام به. |
| Çok daha büyük bir alanı kaplıyoruz bu yüzden daha fazla hacimde havamız var. | Open Subtitles | نحن نحتل مساحة كبيرة لذلك لدينا حجم اكبر من الهواء. |
| Biz sadece saklambaç oynuyorduk çünkü çok boş zamanımız var. | Open Subtitles | لقد كنا نلعب الغميضة لذلك لدينا الكثير من الوقت |
| Hızlı davranırsak, buradaki şeyleri gelecek nesillere kadar korumak için harika bir fırsatımız var. | Open Subtitles | لذلك لدينا فرصة رائعة الآن اذا عملنا بسرعة حتي نحفظ ما هو هنا للأجيال القادمة |
| O yüzden kasabanın her tarafında süren inşaatlar var. | Open Subtitles | و هم يعيدون التوسع لذلك لدينا كل مواقع الانشاء في كل انحاء المدينة |
| Özel mülktesin, arabanı aramak için geçerli sebebimiz var. | Open Subtitles | انت في منزل خاص لذلك لدينا سبب محتمل كي نبحث سيارتك |
| İklim değişikliği konusunda doğrudan ve dolaylı insan eliyle gerçekleşen etmenler var. | Open Subtitles | لذلك لدينا هذا النوع من الأشياء مزدوجة، مثل مباشرا للإنسان، واليد غير المباشرة للرجل في تغير المناخ. |
| Yani bir kurşun ve iki kurbanımız var. | Open Subtitles | لذلك لدينا رصاصة واحدة واثنين من الضحايا. |
| Tamam, demek ki elimizde çabucak eriyecek, tek kullanımlık, bir küpe yetecek kadar var. | Open Subtitles | حسنا، لذلك لدينا ما يكفي لأحد كتلة من الجليد مرة واحدة فقط، والتي سوف تذوب بسرعة. |
| Sağ olun ama gerek yok. Şifacımızda gerekli her şey var. | Open Subtitles | شكراً لا داعي لذلك لدينا من اﻷعشاب ما يُغني |
| Yani bir günümüz var, ...aksi takdirde sonsuza dek orada tıkılı kalacaklar. | Open Subtitles | لذلك لدينا يوم واحد، أو أنها يمكن أن تكون عالقة هناك إلى الأبد. |
| Hala NZT'nin etkisi altında olduğuna inandığımız gözaltında kişiler var. | Open Subtitles | لذلك لدينا أشخاص في الحجز نظن انهم مازالوا تحت تأثير عقار الـ ن.ز.ت |