| Laugesen o mektuba güveniyor. Ben Başbakanın basın toplantısına gidiyorum. | Open Subtitles | لاغسن يعول على رسالة الوداع تلك انا ذاهبة للمؤتمر الصحفي لرئيسة الوزراء |
| Ama Başbakanın kamuoyu uzmanı parti liderlerine bağırıp çağıramaz. | Open Subtitles | ولكن من غير اللائق ان ينفجر المستشار الاعلامي لرئيسة الوزراء على قادة الاحزاب |
| Bilgin olsun, Başbakanın kamuoyu uzmanı Kasper Juul'la çıkıyorum. | Open Subtitles | لمعلمواتك، انا على علاقة مع كاسبر يول المستشار الاعلامي لرئيسة الوزراء |
| Keşke ben de Başbakan'ın basın danışmanıyla çıksaydım. | Open Subtitles | اتمنى لو كنت على علاقة بالمستشار الاعلامي لرئيسة الوزراء |
| Başbakan'ın danışmanının bir haberi düzenlemesine izin verdin! | Open Subtitles | تدع المستشار الاعلامي لرئيسة الوزراء يحرر عملنا؟ |
| ...birçok kişi bunu Başbakan'ın ilk büyük sınavı olarak görüyor. | Open Subtitles | الكثير يقول انه الاختبار الاول لرئيسة الوزراء |
| Artık Başbakanın yanında çalışmıyorum. | Open Subtitles | لا أعمل لرئيسة الوزراء بعد الان |
| Başbakan'ın danışmanı olarak ifade özgürlüğüne karşı mısınız? | Open Subtitles | هل يقترح المستشار الاعلامي لرئيسة الوزراء... ...ان نكمم افواه حرية الصحافة؟ |
| - Başbakan'ın basın toplantısı. | Open Subtitles | - المؤتمر الصحفي لرئيسة الوزراء |