| Kendini iyi hissetmek için egzoz kokusu ya da kirli havayı solur. | Open Subtitles | هو يحتاج لرائحة عادم السيارات والقذارات ليشعر بخير |
| Hayır, yani ot kokusu aldığımı söylemiş olabilirim. | Open Subtitles | لا ، ربما قلت شيئا عن شمي لرائحة الماريجوانا |
| Çünkü alkol su kaybına neden oluyor bu yüzden ağzım kuruyor ve böylece nefesim kötü kokuyor. | Open Subtitles | لأن الكحوليات تسبب الجفاف والتي تسبب جفاف الفم، والذي يؤدي لرائحة الفم الكريهة |
| Shaw Adasında Noeli ve denizin kokusunu özledim: | Open Subtitles | أشتاق لأعياد الميلاد في جزيرة شو و أشتلق لرائحة البحر |
| Güzel deneme, kıvrık kuyruk ama balık kokusundan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | محاولة جيدة ,صاحب الذيل الرنان لكنني أعرف مقدار كراهيتك لرائحة السمك |
| Uyan artık Ve koku almayı öğren | Open Subtitles | لكنني سأنصحك نصيحة صغيرة , إبقي متيقضة وإنتبهي لرائحة ما سيحترق |
| Sadece bu formaldehit kokusuna dayanamıyorum.. | Open Subtitles | أنا فقط لا أصمد لرائحة الفورمالديهايد، مفهوم؟ |
| Son birkaç senedir, ayak kokusu için bir çare bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه مخترع أمضى السنوات القليلة الماضية محاولاً أن يجد حلاً لرائحة الأقدام |
| Hazır ona bakarken, senin için nefes kokusu tedavilerine de bakalım. | Open Subtitles | بالطبع, بينمانحنهناك, لنبحث عن علاج لرائحة فمك السيئة |
| Gerçekten de polisin muskat kokusu alacağını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | لرائحة الخبز. تَتوقّعُ حقاً أن الشرطةَ تبحث عن رائحه لجوزِ الطيب؟ |
| Şehirde vücut kokusu için devriyeler olmalı. | Open Subtitles | عليهم تكوين دورية شرطة لرائحة العرق في المدينة... |
| Şehirde vücut kokusu için devriyeler olmalı. | Open Subtitles | عليهم تكوين دورية شرطة لرائحة العرق في المدينة... |
| Bozulmuş peynir gibi kokuyor. | Open Subtitles | رائحتها مشابهة لرائحة الجبنة الفاسدة |
| Tanrım, leş gibi kokuyor. | Open Subtitles | يا إلهي , يا لرائحة الجثة الكريهة |
| ve dahası ağzın da kokuyor. | Open Subtitles | بالإضافة لرائحة فمك الكريهة من الواضح أنك تعاني من... |
| Paranın kokusunu aldın ve takip ettin. | Open Subtitles | هذا بشأن اشتمامك لرائحة المال و قيامك بملاحقته |
| Bence, biyolojik açıdan bakarsak bokumuzun kokusunu almamızın bir sebebi var. | Open Subtitles | أظن أنه من وجهة نظر بيولوجية ثمة سبب وراء شمنا لرائحة برازنا |
| Mesela ben kahvenin ve... kızarmış domuz pastırmasının kokusunu özlüyorum. | Open Subtitles | أشتاق لرائحة القهوة... واللحم الخنزير المقدد يقلي.. |
| Artık her neyse, sürümün kokusundan hiçbir iz yok. | Open Subtitles | مهما يكن، فلا أثر لرائحة مجموعتي ولا أظنّهم جاؤوا إلى هنا أساساً |
| Ter kokusundan rahatsız olmanızı istemem. | Open Subtitles | أخشى فقط من كرهك لرائحة العرق |
| Ter kokusundan rahatsız olmanızı istemem. | Open Subtitles | أخشى فقط من كرهك لرائحة العرق |
| Uyan artık Ve koku almayı öğren | Open Subtitles | لكنني سأنصحك نصيحة صغيرة , إبقي متيقضة وإنتبهي لرائحة ما سيحترق |
| Gitmişken senin ihtiyacın olan koku gidericilerden aldım. | Open Subtitles | و أشتريت لكِ منتج أودر إيترز الذي دائما تستعملينه لرائحة قدميكِ |
| Yine de koklama merkezinde muz kokusuna verilen tepkiyi gösteren beyin aktivitesi algılarız. | Open Subtitles | ومع ذلك، ما زلنا نكشف نشاط للدماغ عبر بصيلات الشم ويمثل هذا النمط على انه رد فعل لرائحة الموز |