| Belki biri senin hakkında birşeyler biliyordur. Belki sen bir ayakçısındır. - Evet. | Open Subtitles | لربّما هناك شيء يجب عليك أن تعرف عنهٌ, لربّما أنت أستغلالي |
| Belki sen göstersen daha iyi olur. | Open Subtitles | لربّما أنت من الأفضل أن تشوّف بأنّ ني حيث أنّ ه في. |
| Belki sen de açık fikirli olmayı deneyebilirsin. | Open Subtitles | لربّما أنت يمكن أن تحاول ويبقى مفتوحا، أيضا. |
| Aşkım, Belki sen de bugün Vicenza'ya gitmek istersin. | Open Subtitles | حبّي، لربّما أنت تودّ للذهاب إلى فايسنزا اليوم. |
| Bilmiyorum artık, Belki sen de bana böyle bir şey yaparsın. | Open Subtitles | لربّما أنت يمكن أن يعمل ذلك لي في وقت ما. |
| Hayır. Sadece düşündüm de, Belki sen bir tanesini alabilirsin. | Open Subtitles | أنا فقط أفكّر بأنّ، تعرفين، لربّما أنت يمكن أن تأخذين واحد |
| Belki sen onunla konuşabilirsin. | Open Subtitles | لربّما أنت يمكن أن تتكلّم معها. |
| Diğer taraftan Belki sen ve O'Jay'ler başka bir şeyin peşinde olabilirsiniz. | Open Subtitles | من الناحية الأخرى لربّما أنت و فرقة "أوجايز" بصدد شيءٍ ما |
| Belki sen onun karşısında duygularını kontrol edebilirsin. | Open Subtitles | لربّما أنت يمكن أن سدّ معها. |
| - Belki sen bize anlatırsın. | Open Subtitles | - لربّما أنت يمكن أن تخبرنا. |
| - Belki sen bize anlatırsın. | Open Subtitles | - لربّما أنت يمكن أن تخبرنا. |