| Sahibin aklı başına gelir gelmez, yine horoz dövüşlerine başlarız. | Open Subtitles | حالما يعود السيد لرشده ، سنبدأ بمصارعة الديكة من جديد |
| Kızım; sevgisinde bazı değişiklikler olduğu söyledi, ama bana kalırsa kızımın nişanlısının aklı başına geldi. | Open Subtitles | -تقول إبنتي أنها غيرت رأيها -لكن أعتقد أن خطيبها أخيراً عاد لرشده -حسناً |
| Ari, bak, hepimiz nihayet Vince'in aklı başına geldiği için mutluyuz. | Open Subtitles | (آري)، نحن جميعاً سعداء لعودة (فينس) أخيراً لرشده |
| Yola gelecektir. | Open Subtitles | سيعود لرشده. لا تريدين التحدث معه |
| Hâlâ aklı başına gelmemiş! | Open Subtitles | هذا الفتى لم يعد لرشده بعد |
| aklı başına gelecektir. | Open Subtitles | سوف يعود لرشده. |
| - Umalım da aklı başına gelsin o hâlde. | Open Subtitles | لذا نأمل أن يعود لرشده. |
| Belki aklı başına gelir. | Open Subtitles | ربما يعود لرشده |
| aklı başına gelene kadar pederi de. | Open Subtitles | و القس أيضاً، حتى يعود لرشده |