| Babanın ilk karısına neler olduğunu hiç mi merak etmiyorsun? | Open Subtitles | ألستِ فضولية ولو قليلاً بشان ما حدث لزوجة والدكِ الأول؟ |
| - Satıcının karısına neler olduğunu anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أعرف ماذا حدث لزوجة ذلك البائع |
| Bir politikacının eşi olmanın ne demek olduğuyla ilgili dürüstçe hesap veriyorum. | Open Subtitles | سأقدم تصريح حقيقي للمعنى الحقيقي لزوجة سياسي |
| karısı ve çocuklarıyla ilgili hiçbir şey söylememiştin. | Open Subtitles | أنت لم تقل أي شيء بخصوص امتلاكه لزوجة و أولاد |
| Ama genç bir eş için, hiç de emin değilim. | Open Subtitles | لزوجة شابة أنا لَستُ متأكّدَة جداً من نفع ذلك مطلقاً |
| Sanki şeytanın eşine özel konser veriyormuş gibi. | Open Subtitles | كأنها تعزف في حفلة موسيقية خاصّة لزوجة الشيطان |
| Hansen'in ölen karısının bir fotoğrafını gördüm okulda. | Open Subtitles | لقد شاهدت صورة لزوجة هينس الميتة في المدرسة |
| - Bilmiyorum, Elinde Cole'un eski süper kahraman karısıyla ilgili video kaydı olmasından olabilir. | Open Subtitles | أوه لا أعلم ، إنه شيء عن امتلاك شريط لزوجة كول السابقة البطلة الخارقة وهي تعمل |
| Tanrım, Frankenştayn'ın gelinine biraz ruj sürünce, harika bir eşe dönüşmüyor, değil mi? | Open Subtitles | وضع أحمر شفاه على عروسة "فرانكشتاين" ليس كفيلاً بتحويلها لزوجة مثالية أليس كذلك؟ |
| Bu yüzden üvey annene komplo kurdun. Elbette! | Open Subtitles | أنتَ كنتَ يائساً و رغبتَ بماله لذا لفقتَ الجريمة لزوجة أبيك. |
| Satıcının karısına neler olduğunu anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أعرف ماذا حدث لزوجة ذلك البائع |
| Kaptanın karısına bak. Senin seksi olduğunu düşünür mü sence? | Open Subtitles | انظر لزوجة القائد هل تعتقد إنها تراك مثيراً؟ |
| Geçen ay Ron'un karısına çiçek yollamıştım, yani gerçek insanlar ile ilgili hikayeler uydurmayı bırak. | Open Subtitles | لقد ارسلت زهور لزوجة رون الشهر الماضي لذا لاتختلق قصص عن ناس حقيقين |
| Ya da her şeyi nefret ettiğin karısına mı bıraktı? - Para, restoran... | Open Subtitles | أم أورثَ كل شيء لزوجة شقيقكَ التي تكرهها؟ |
| Heners'ın eşi Mimi'ye Gustav'ın seni ekarte etmek için seninle yattığını söylemiş. | Open Subtitles | قالت لزوجة هنري , ميمي أن جوستاف قد نام معكِ لتبعدك عن اللعبة |
| Karargâh komutanının karısı için sürpriz bir parti veriliyordu. | Open Subtitles | كنتُ أحاول الوصول إلى حفلة مُفاجئة لزوجة قائد القاعدة. |
| Oral ve benzeri yakın hareketler, özellikle güven duyan genç bir eş için çok zor ve unutulması gerçekten imkansız olabilir. | Open Subtitles | ولكن كل الأعمال الحميمة من الصعب بشكل خاص لزوجة شابة فقدت الثقة أن تغفر ومن المستحيل أن تنسي |
| Bunu dekan yardımcısının eşine söylememem gerekirdi tabii. | Open Subtitles | لا ينبغي أنْ أقول هذا لزوجة مدير الجامعة. |
| Jun Su'nun temsilcisi, Hyuk San başkanı Woo'nun kişisel avukatı ve başkanın karısının erkek kardeşi. | Open Subtitles | جن سو هو المحامي الشخصي إلى الرئيس هيوك سان وهو أيضًا الأخ الأصغر لزوجة الرئيس |
| Dedektiflerimizden biri, kurbanın karısıyla konuştuğunuzu görmüş. | Open Subtitles | وقال لدينا المباحث رأى تتحدث لزوجة الضحية. |
| Bankada 10 milyarı olan birinin eğlenecek bir eşe neden ihtiyacı olsun ki? | Open Subtitles | حينما تكون بحوزتك 10 مليارات في حسابك البنكي من يحتاج لزوجة من أجل الترفيه؟ |
| Yıllar önce, şeker gibi insandım ve sana iyi bir üvey annelik yapmak için söz verdim. | Open Subtitles | قبل زجاجة نبيذ كنت سأكون حلوة كالسكر وأعتذر على مطابقة الصورة النمطية لزوجة الأب |
| Bak,ikiz kardeşinin karısını becermiş olmana ne kadar kızmış olsam da, bu benim problemim değil. | Open Subtitles | من مضاجعتك لزوجة أخوك التوأم، إلا أنها ليست مشكلتي |
| O 8 şarkılık kasetçalar bugünün stereoları, kız arkadaşının karın olması gibi. | Open Subtitles | أن 8 المسار هو ستريو اليوم ما هي صديقة لزوجة. |
| Papazın eşiyle sanki kardeş gibiler. | Open Subtitles | إنهم الأخ والأخت غير الأشقاء لزوجة الكاهن |
| Evet. Bu çok erotik. Ve dili kesinlikle bir kadına ait. | Open Subtitles | أجل، المحتوى شَبَقي جدّاً، والمتحدثة أنثى بالتأكيد، وهناك ذكر لزوجة عشيقها. |