| Her konuda uzman değilim ama dişlerin döküldüğü zaman böyle bir şey olmaz? | Open Subtitles | لستُ خبيراً في كلّ شيء، لكن أليس هذا ما يحدث عندما تُكسر أسنانك؟ |
| uzman değilim ama bitkilerin böyle davranmaması gerekiyor. | Open Subtitles | أنا لستُ خبيراً ولكن لا أظن أن النباتات تنمو على تلك الشاكلة. |
| Bu tarz kanunlarda uzman değilim. | Open Subtitles | لستُ خبيراً في مثل هذه القوانين |
| Vahşi yaşam uzmanı değilim ama tahminimce bir kuş. | Open Subtitles | لستُ خبيراً في الحياة البرّيّة لكنّي أخمّن أنّه طائر |
| Saç uzmanı değilim ama saç hakkında sen hiç konuşma. | Open Subtitles | من الواضحِ بأنَّني لستُ خبيراً فيما يتعلقُ بالشعر ولكنَّك آخر من يتحدثُ عن الشعر |
| Bu konuda uzman değilim ama sana çok yakışmış. | Open Subtitles | أنا لستُ خبيراً لكنه يبدوا جميل |
| Bak, ben uzman değilim ama bilemiyorum bütün bunlar biraz-- | Open Subtitles | اسمع، أنا لستُ خبيراً. لكن، لا أعلم. ـكلهذايبدو... |
| Senin sektöründe uzman değilim ama, kulağa bir arama gibi geliyor. Tokyo'dan. Bu gün bir ara. | Open Subtitles | لستُ خبيراً في عملك، ولكن يبدو أنّه هنالك اتصال من (طوكيو) بوقتٍ ما اليوم |
| Bak ben de kadınlar konusunda uzman değilim... | Open Subtitles | انظر ... لستُ خبيراً في النساء - هذا بديهي - |
| - uzman değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ خبيراً |
| Ben uzman değilim. | Open Subtitles | لستُ خبيراً |
| Çünkü iki haftaya iflas edeceklerini bebekler bile bilir ve ben iflas uzmanı değilim. | Open Subtitles | لأن كل الناس تعرف بأنه سيفلس خلال أسبوعين و أنا لستُ خبيراً بقضايا الإفلاس |
| Konunun uzmanı değilim ama adamınızın bayılması veya hap verilmesi konusunda bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لستُ خبيراً في الموضوع، لكن لا أعرف بأمر تعرّض رجلكم للإغماء أو التخدير. |