| Bak, nasıl görüldüğünü biliyorum ve üzgünüm ama ama bu konuşmayı şu anda yapmaya hazır değilim. | Open Subtitles | انظر، إنّي أعلم كيف يبدو الأمر. وإنّي آسفة، لكنّي لستُ مُستعدّة لخوض هذا الحديث الآن. |
| Buna hazır değilim. Hazır mıyım? | Open Subtitles | أنا لستُ مُستعدّة لهذا هل أن مُستعدّة؟ |
| Bu kadar ileri gitmeden önce asıl şüpheli olarak Tibbs'i elemeye hazır değilim. | Open Subtitles | قبل أن نسلك هذا الطريق، لستُ مُستعدّة بعد لإستثناء (تيبز) كالمشتبه به الفعلي. |
| Pek düşünesim bile gelmiyor bunu. Tek bildiğim, gitmeye henüz hazır değilim. | Open Subtitles | أعرف أنني لستُ مُستعدّة تماماً للعودة. |
| Seni, elinde takometreyle görmeye hazır değilim. | Open Subtitles | لستُ مُستعدّة لرؤيتك في بدلة سياحة. |
| Bakın çocuklar, cesur çabanıza rağmen, ben, ben sadece geri dönmeye hazır değilim. | Open Subtitles | ،إنظروا يارفاق ،بِغضِ النظر جهدكم الباسل ."إنما لستُ مُستعدّة للعودةِ لـ"نيويورك |
| Üçümüzün yaşadığı şeyi onunla paylaşmaya hazır değilim. | Open Subtitles | ما نُمارسه نحن الثلاثة... أنا لستُ مُستعدّة بعد لأشاركه معه. |
| Henüz buna hazır değilim. | Open Subtitles | لستُ مُستعدّة لأجل هذا. |
| Sunum için hazır değilim. | Open Subtitles | لستُ مُستعدّة بعد. |
| Yeni bir ilişki için hazır değilim. | Open Subtitles | لستُ مُستعدّة لعلاقة بعد. |
| - Buna hazır değilim. | Open Subtitles | - أنا لستُ مُستعدّة لهذا ! |