Birinin hayatlarına girip düzenini mahvettiği tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لستِ الوحيدة التي قابلت شخصاً قلب حياتها رأساً على عقب |
Buna kanan tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | أعني، لستِ الوحيدة التي صدّقت الأمر، حسناً؟ |
Dünyada sevdiği biri bulunan tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | فأنتِ لستِ الوحيدة التي لديها من تحب على الأرض |
Meksika'dan ayrılınca her şeyini kaybeden bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | أنتِ لستِ الوحيدة التي فقدت كل شيء حينما غادرتِ المكسيك |
Biraz eğlenmeyi hak eden bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | حسناً ، أنتِ لستِ الوحيدة التي تستحق أن تحصل على قليل من المتعة |
Protein tozunu küvetler dolusu kullanan bu okuldaki tek insan sen değilsin. | Open Subtitles | كانت فكرتني أنتِ لستِ الوحيدة بالمدرسة أنتِ لستِ الوحيدة التي تستعمل مسحوق البروتين من وعاء |
Çünkü birinin hayatını kurtarmak için anlaşma yapan tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لأنّك لستِ الوحيدة التي أبرمت اتّفاقًا لإنقاذ حياة أحد. |
Burada incinen sadece sen değilsin, ikimiz de inciniyoruz. | Open Subtitles | إنكِ لستِ الوحيدة التي تتألم كلانا يتألم |
Ailesinden bir şeyler gizleyen tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لستِ الوحيدة التي لديها أموراً تريد أن تخفيها عن والديها |
İşte. Gözetimden geçen tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | أرأيتِ، لستِ الوحيدة التي كانت تحت المراقبة. |
Her şeyi anlatmayan tek kişi sen değilsin doktor. | Open Subtitles | لستِ الوحيدة التي يمكنها المعرفة، أيتها الطبيبة. |
Burada soruları olan tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | انا اقول فقط انكِ لستِ الوحيدة التي لديها أسئلة |
Yani, ayrıca bu paraya bel bağlayan tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | أعني، بالإضافة لهذا لستِ الوحيدة التي تعتمد على ذلك المال. |
Dünyada sevdiği biri bulunan tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | فأنتِ لستِ الوحيدة التي لديها من تحب على الأرض |
Bak, yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu fark eden bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | أنظري، لستِ الوحيدة التي أدركت أن هناك شئ غريب يحدث لها |
Şu son birkaç yılda, acı çeken bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | لستِ الوحيدة التي عانت في السنوات القليلة الماضية |
Ayrıca, hiç arkadaşı olmayan hisseden bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | بجانب هذا ،انتِ لستِ الوحيدة التي تشعر بانه ليس لديها أية اصدقاء |
Uyuşturucu kullanan tek insan sen değilsin. | Open Subtitles | لستِ الوحيدة التي تتعاطى المخدرات. |
David'in kandırdığı tek insan sen değilsin sonuçta. | Open Subtitles | لستِ الوحيدة التي خدعها (ديفيد). |
Shakespeare'den alıntı yapan tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لستِ الوحيدة التي يمكنها ( الاقتباس من (شكسبير |
Soruşturmasında ilerleme kaydeden sadece sen değilsin. | Open Subtitles | لستِ الوحيدة التي تُحرز تقدماً في تحقيقاتها. |