| Bak Victor ile kalmak zorunda değilsin. Bir evin var. | Open Subtitles | (لستِ مضطرة للبقاء مع (فيكتور لديكِ منزلك |
| Artık burada kalmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لستِ مضطرة للبقاء هنا |
| - Audrey, istemiyorsan burada kalmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | (أودري)، لستِ مضطرة للبقاء هنا إذا كنت لا تريدين ذلك. |
| Yüzbaşı Gregson burası için güvenlik önlemleri aldı ama kalmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | سبق وأن عَين النقيب (جريجسون) شرطة بثياب مدنية إلى وسط المدينة. لكنكِ لستِ مضطرة للبقاء. |
| - ...hayatım daha katlanılır olur. - O adamla kalmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | سيهون من الأمر لستِ مضطرة للبقاء معه - |