| altı aydır ona kafayı takmış durumdaydık. | Open Subtitles | .. هو كان في حوزتنا .. .. لستّة شهور تقريباً .. |
| Garaja gidip altı ay bakımına girmem gerekiyor. | Open Subtitles | أحتاجه للعودة إلى المرآب وأحصل على سيارة الأجرة تصلح لستّة شهور |
| Garaja gidip altı ay bakımına girmem gerekiyor. | Open Subtitles | أحتاجه للعودة إلى المرآب وأحصل على سيارة الأجرة تصلح لستّة شهور |
| Bu yüzük on altı nesil boyunca Tolwyn'nin ailesinin olmuştur. | Open Subtitles | هذه الحلقةِ كَانتْ في تلوين عائلة لستّة عشرَ جيلِ. |
| Roz, onunla altı ay çıkmışsın. | Open Subtitles | روز، أنت قَدْ تَتذكّرُ خَرجتَ معه لستّة شهورِ. |
| altı gün boyunca çok uyuyup bol yemek yiyeceğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | أتيت متوقعاً النوم متأخراً والاستمتاع بطعام أمي لستّة أيام. |
| altı ay ölü yattın ve hala benden daha iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | أنت كنت ميت لستّة شهور وأنت ما زلت تبدو في حالة حسنة منيّ. |
| Farkına vardığında bir kişinin planı altı kişinin planı haline gelir. | Open Subtitles | الآن فقط تكون مدركاً له الخطط لواحد تصبح خططاً لستّة |
| Cesetler altı gündür sudaymış. | Open Subtitles | تلك الأجسامِ كَانتْ في الدّاخلِ الماء لستّة أيامِ. |
| Eğer metresin hamile kalsaydı, altı çocuğun olurdu. | Open Subtitles | إذا مفرشنا كان يمكن أن يحبل، أنت كنت ستصبح أبّا لستّة. |
| Şey gibi mi, altı aydır altında donla oturmuş, ayı gibi yiyorsun. | Open Subtitles | مثل،جلوسك بلا عمل لستّة شهور ، وتلك اللحيةِ الغير تقليديةِ. |
| Prangaya bağlı bir şekilde altı ay yol inşaatında çalıştım. | Open Subtitles | وعملتُ بالسخرة في تشييد الطرق لستّة أشهر |
| Özel nedenlerden dolayı altı haftalık ücretli izne ayrılmanızı istiyoruz. | Open Subtitles | نريدُك أن تأخذ فترة راحة لستّة أسابيع براتب مدفوع، لظروف خاصّة |
| İlaçlarını altı ay kullanmalısın, çınlamalar dursa bile. | Open Subtitles | عليك أخذ الأدوية لستّة أشهر على الأقل حتى لو إعتقدت أن الطنين توقّف. |
| Ama bu orada kapımızı altı ay daha açık tutmaya yetecektir. | Open Subtitles | بلى، سيجعلهم ذلك يعيشون لستّة أشهر أخرى. |
| Ufak bir ihtimalle de olsa bir gün geri dönebileceğini umaraktan altı ay boyunca bir huzurevinde saklanamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أختبئ في دار مسنين لستّة أشهر، متمسّكاً بخيطٍ رفيع من الآمل، بأنه سيعود. |
| altı ay kapalı kaldıktan sonra havalara uçmak için daha fazla bekleyemedim. | Open Subtitles | لم أستطع الانتظار حتى يحاصرني شيء سوى الهواء الذي مُنعت عنه لستّة أشهر |
| Sisteme bir seyahat izni koymana ihtiyacım var. Bu, altı kişi için. | Open Subtitles | أحتاج منك أن تضع طلب رحلة في النظام هذه لستّة أشخاص |
| Bunlara göre altı ay boyunca bana koruyucu ailelik yapmış. | Open Subtitles | وفقاً لهذا، كانت والدتي بالتبنّي لستّة أشهر |
| Bence kabul etmeliyim altı aylığına bile olsa. | Open Subtitles | أعتقد أنا يَجِبُ أَنْ آخذَه حتى إذاه فقط لستّة شهورِ. |