| 5 sene önce evimi terk edip geri dönmeyen ben değilim. | Open Subtitles | لست أنا من هجر المنزل قبل 5 سنوات ولم تعد أبداً |
| Galiba burada gözlüğe ihtiyacı olan tek kişi ben değilim. | Open Subtitles | يبدو إنه لست أنا الوحيدة هنا الذي سيحتاج لنظارات جديدة. |
| Üç yıl arka arkaya polis balosuna kavalyesiz gelen ben değilim. | Open Subtitles | لست أنا الشخص الذي يُقيم حفلات للشُرطة ثلاث سنوات على التوالي |
| - Sadece Ben değil. Bir çok kişi. | Open Subtitles | لست أنا وحدي، الكثير من الأشخاص اليهود و الوثنيين |
| Tımarhanede olan Lloyd Braun'du, Ben değil. | Open Subtitles | لويد برون كان في مستشفى المجانين , لست أنا |
| - Bana ön kapıyı çarptığını söyle. - Hayır ben değildim, sanırım küçük kızdı. | Open Subtitles | أخبرني أنك أوصدت الباب الأمامي لا , لست أنا أنها الفتاة الصغيرة |
| O soysuzla yatak odasına girip sırra kadem basan ben değilim. | Open Subtitles | لست أنا من اختفى في غرفة النوم مع ذلك السافل المنحط |
| Ama bizim kaderimiz değil. Senin birlikte olman gereken kişi ben değilim. | Open Subtitles | ليس قدرنا بل قدرك مع شخص نويت أن تكون معه لست أنا. |
| - İki yüzlü! - Önüne gelenle yatan ben değilim. - Dürüst olmalıyız. | Open Subtitles | لست أنا من كان يعبث ، كم مضى على هذه العلاقة؟ |
| Onun hızı benim çok üstümde. Yaşayan en hızlı insan ben değilim, o. | Open Subtitles | سرعته، إنه يفوقني لست أنا أسرع رجل، إنه هو. |
| Saat 11'e kadar çalabileceklerini söyleyen ben değilim. Kendi kurallarını koyuyor. | Open Subtitles | لست أنا من سمح لهم بالعزف حتى الحادية عشر |
| Chrysler kataloğunu getiren ben değilim. | Open Subtitles | لست أنا من عاد إلى المنزل بكتالوج سيارات كرايسلر |
| Dinleyin, buna inanmayacaksınız ama klipte şarkı söyleyen ben değilim. | Open Subtitles | اسمعوا, لن تصدقوا هذا و لكن لست أنا من تغني في هذا الفيديو |
| Yalan söyleyen ben değilim, benim gizli kalmış bir kocam yok. Size karşı hep dürüst oldum. | Open Subtitles | لست أنا من كان يروي الأكاذيب لم يكن لي زوج في السرّ كنتُ دوماً صادقةً معك |
| Hayır, sarılarak değil. Ben değil, sadece o. | Open Subtitles | لا ،ليس في أحضان بعضنا البعض هي فقط ،و لست أنا |
| Bunu isteyen sizlersiniz, Ben değil. Kendiniz yapın. | Open Subtitles | أنكم أنتم الذين تريدون أن تصلبوه لست أنا.انظروا أنتم فى الأمر |
| - Ben değil. Cleo Eller. | Open Subtitles | أخذت إجازة مرضية لست أنا, إنها كليو إللر |
| Yani gerçekten ben değildim. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنه لست أنا من أطلق النار عليه |
| Ve bu işi neredeyse mahveden kişi de ben değildim, değil mi? | Open Subtitles | و لست أنا من كان سيخرب كل هذا الشيء, أليس كذلك؟ |
| Sen ben değilsin ve Hava Kuvvetleri için çalışmıyorsun. | Open Subtitles | أنت لست أنا ولا تعمل لصالح القوات الجوية |
| Hayır, benim değil. Her gece o yerde uyuyabilirim. | Open Subtitles | لا، لست أنا يمكنني النوم على ذلك الفراش في كل ليلة |
| Lanet bir arabayla çocukları okuldan alan beni değil. | Open Subtitles | لست أنا التى تقود سيارة فان لعينة لتوصل الأطفال للمدرسة |
| Belki tek utanması gereken ben değilimdir. | Open Subtitles | لذا ، فربما لست أنا الوحيدة التى يجب أن تكون خجلانة |
| Ben o değilim! | Open Subtitles | لست أنا! |