"لست الشخص الوحيد الذي" - Translation from Arabic to Turkish

• tek sen değilsin
• tek kişi sen değilsin
• sadece sen değilsin
• tek kişi ben değilim

Boyutlar arası geçit kullanmaya ihtiyacı olan bir tek sen değilsin.
أنت لست الشخص الوحيد الذي يحتاج لإستخدام البوابة الناقلة للأبعاد ، أتعلم ذلك

Hırsızlıktan haz duyan bir tek sen değilsin.
أنت لست الشخص الوحيد الذي أصبح غنيا بالسرقة

Gitmek isteyen tek kişi sen değilsin, dostum.
أنت لست الشخص الوحيد الذي يرغب في المغادرة ياصديقي

Ailesinden bir şeyler saklayan tek kişi sen değilsin.
لست الشخص الوحيد الذي لديه أمور يريد إخفائها عن والديه

Bu şeyleri bilen sadece sen değilsin.
أنت لست الشخص الوحيد الذي يعرف هذا الهراء

Bunu söyleyen tek kişi ben değilim, tamam mı?
اسمعي ، أنا لست الشخص الوحيد الذي يقول هذا عنكي ، مفهوم؟

Ama bununla baş eden bir tek sen değilsin.
و لكنك لست الشخص الوحيد الذي يتعامل مع هذا

Yaşananları unutmak için bir yere ihtiyacı olan tek sen değilsin.
لست الشخص الوحيد الذي يحتاج لبعض المساحة ليتخطى هذا

Sigortaya ihtiyacı olan tek sen değilsin, Noel.
انت لست الشخص الوحيد الذي يحتاج تأمين, نويل.

Kirli bulaşıkları, CD-ROM pornoları, iki melez gençle birlikte parkta çekilmiş çerçeveli fotoğrafları olan bir tek sen değilsin.
أنت لست الشخص الوحيد الذي يملك أطباقاً متسخه، أفلاماً إباحيه أو صوراً معلقه لك مع مراهقين خليطي العرق في حديقه

Hatalar yapan tek sen değilsin o yüzden kendini suçlama.
أنك لست الشخص الوحيد الذي قام بالأخطاء، لذا لا تلم نفسك

Bir şeylerin yolunda olmadığını gören tek kişi sen değilsin.
انت لست الشخص الوحيد الذي يرى ان هناك شيء غير صحيح.

- Söz verdiğim tek kişi sen değilsin.
أنت لست الشخص الوحيد الذي أعطيته وعدا ماذا ؟

- Tehlike içinde olan tek kişi sen değilsin.
مهلا، أنت لست الشخص الوحيد الذي قد يواجه الخطر

Üzgünüm ama burada aşkın ne olduğunu bilen tek kişi sen değilsin.
وأنا آسفة، لكنك لست الشخص الوحيد الذي يعرف الحب هنا.

Psikologa giden tek kişi sen değilsin.
أنت لست الشخص الوحيد الذي أراه ينسحب

Bunu bilen sadece sen değilsin.
لست الشخص الوحيد الذي يعرف هذا الهراء

İzleyen sadece sen değilsin.
أنت لست الشخص الوحيد الذي يراقب

Kafayı yemiş bir teyzesi olan sadece sen değilsin.
لست الشخص الوحيد الذي لديه عمة مجنونة.

Görünüşe göre başımı belaya sokan tek kişi ben değilim.
يبدو إني لست الشخص الوحيد الذي يقحم نفسه بالمشاكل

Ama seni bulabilecek tek kişi ben değilim.
ولكن لست الشخص الوحيد الذي من الممكن أن يعثر عليك

Yani bize bu kadar borçlusun çünkü programını izleyen tek kişi ben değilim.
إذاً ذلك هو ماتدين لنا به، أنا لست الشخص الوحيد الذي يشاهد البرنامج هذا