| Üzgünüm ya da yanıldım demekte iyi değilim, çünkü muhtemelen çok az olduğundan. | Open Subtitles | لست جيداً في قول أنا آسف أنا مخطئ يحتمل لأنها تحدث مرات نادرة |
| Hayır. Negatif enerjimi onu öldürerek atmayı düşünüyorum. Yazma konusunda pek iyi değilim. | Open Subtitles | لا ، كنت أفكر أن أحولها لقتلها أنا لست جيداً للغاية في الكتابة |
| Ama yapmak istemediğin şeyleri yapmakta o kadar iyi değilsin zaten. | Open Subtitles | لكنك لست جيداً في فعل الاشياء التي حقاً لا ترغب بها |
| Böyle şeylerde iyi değilimdir ama bu önemli ve biraz tuhaf. | Open Subtitles | لست جيداً بهذه الاشياء و لكنه أمر مهم و غريب قليلاً |
| Yoksa ben senin için yeterince iyi değil miyim? | Open Subtitles | أم فقط أنني لست جيداً بما فيه الكفاية لكِ؟ |
| Onun kadar iyi olmadığını söylemedin ama. Bunu tartışmam, doğrular söylendi. | Open Subtitles | لكن لم تقل بأنك لست جيداً مافائده المناقشه مادام الحقيقة تخبر |
| İyi olmadığımı söyleyebilecek tek kişi sizsiniz. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي بأمكانه اخباري بأني لست جيداً بما يكفي هو انت |
| Bakın, birini övme konusunda iyi değilim çünkü bugüne kadar kimseyi övmedim. | Open Subtitles | أنت لست جيداً بهذا لأنه لم يجب علينا القيام به من قبل |
| O'nunla ilişki kuracak kadar iyi değilim, değil mi? | Open Subtitles | أنا لست جيداً بما فيه الكفاية لكي أرتبط بها، أليس كذلك؟ |
| Ben de konser salonuna çıkacak kadar iyi değilim. | Open Subtitles | .أنا لست جيداً بما يكفي للعزف في الحفلات أيضاً ولكنك تعزف |
| Dinle, bu konuda pek iyi değilim, o yüzden sadece soracağım. | Open Subtitles | اسمعي, أنا لست جيداً في ذلك, لذا سوف أسألك مباشرةً |
| Saban işinde çok iyi değilim, ama hayvanlardan anlarım. | Open Subtitles | أنا لست جيداً في الحراثه ، لكنني أعرف الحيوانات |
| Üzgünüm ama hayvanlarla yaşamakta pek iyi değilim. | Open Subtitles | آسف , ولكني لست جيداً بالعيش مع الحيوانات |
| Pazarlamacı biri olarak, yalan söylemekte pek de iyi değilsin. | Open Subtitles | بالنسبة لشخصٍ من مجال التسويق فأنتَ لست جيداً في الكذب |
| Parayı yönetmede hiç iyi değilsin, değil mi Coop? | Open Subtitles | أنت حقاً لست جيداً جداً فى إدارة المال , أليس كذلك ؟ |
| - İlişki kurmakta iyi değilsin çünkü onlara değer vermiyorsun. | Open Subtitles | أنت لست جيداً في العلاقات لأنك لا تقدِّرهم |
| Affedersiniz. Yazılı testlerde o kadar iyi değilimdir. | Open Subtitles | عذراً سيدي , ولكني لست جيداً في أداء الاختبارات التحريرية |
| Evet, biliyorum. Ve bu gerçek. O kadar iyi değilimdir. | Open Subtitles | نعم, أعرف ذلك, أقصد انها قصة حقيقية أنا لست جيداً مثله |
| Matematiğim pek iyi değil ama kısa sürede çok artıyor. | Open Subtitles | أنا لست جيداً في الرياضة لكن الرقم يتعاظم بسرعه. |
| Telefonda iyi olmadığını biliyor. Bu yüzden seni arayıp duruyor. | Open Subtitles | يعرف أنك لست جيداً في التحدث عبر الهاتف لذلك كان يتصل بك مراراً وتكراراً |
| Dansta iyi olmadığım gibi menajerlik işinde de iyi olmadığımı biliyorsun. | Open Subtitles | أنا لست جيداً بأعمال المبايعة ولست راقصاً جيداً، تعرف ذلك |