| - Bırak ben konuşayım. Ayrıca yaşlı değilim ben! - Baba. | Open Subtitles | .دعيني أتحدث معه, وأنا لست عجوزاً - .أبي - |
| O kadar yaşlı değilim. | Open Subtitles | لست عجوزاً هكذا |
| O kadar yaşlı değilim, eski kurt henüz formundan düşmedi. | Open Subtitles | أنا لست عجوزاً لهذه الدرجة |
| Yaşlı bacaklarım yorulmaya başladı. - O kadar yaşlı değilsin, Baines. | Open Subtitles | (ـ أنت لست عجوزاً للغاية ، يا (بينز ـ لستُ شاباً كعادتي |
| O kadar yaşlı değilsin. | Open Subtitles | لست عجوزاً للغاية |
| O kadar da yaşlı değilsin, ahbap. | Open Subtitles | أنت لست عجوزاً هكذا يا رجل |
| Göründüğüm kadar yaşlı değilim. Tahmin etmiştim. | Open Subtitles | أنا لست عجوزاً كما أبدو - اعتقدت ذلك - |
| Tabii Nuh Tufanı değil, o kadar yaşlı değilim. | Open Subtitles | (ليس فيضان سيدنا (نوح فأنا لست عجوزاً لتلك الدرجة |
| O kadar da yaşlı değilsin, dostum. | Open Subtitles | أنت لست عجوزاً هكذا يا رجل |
| - O kadar yaşlı değilsin. | Open Subtitles | لست عجوزاً بذلك القدر |
| - O kadar yaşlı değilsin. | Open Subtitles | - لست عجوزاً جداً |