| Aslında Yalnız değilim. Baş savcı ile birlikte geldim. | Open Subtitles | في الحقيقة لست لوحدي انا هنا مع المدعي العام |
| "İsa yanında oldukça yalnız değilsin" derler, o yüzden Yalnız değilim yani. | Open Subtitles | لا تكون لوحدك حين يكون معك المسيح لست لوحدي |
| Alo? Burada Yalnız değilim, unuttun mu? | Open Subtitles | مرحباً، إنني لست لوحدي هنا، أتذكرين؟ |
| Yalnız değil. | Open Subtitles | لست لوحدي. |
| Yalnız başıma değilim, biliyorsun. | Open Subtitles | لست لوحدي في هذا |
| Sadece ben değilim. | Open Subtitles | لست لوحدي. |
| Don, seni uyarayım, Yalnız değilim. | Open Subtitles | دون, علي أن أحذرك, انا لست لوحدي |
| Bilmiyorum, belki evde yalnız kaldığında sana arkadaş olabilir. Ben Yalnız değilim ki, senin eskisi de burada. | Open Subtitles | ربما تبقى معك عندما تكونين لوحدك - لست لوحدي, عشيقتك السابقة هنا - |
| Yatak biraz küçük kalırdı. Yalnız değilim. | Open Subtitles | سيكون صغيراً علينا فأنا لست لوحدي |
| Bak, ben Yalnız değilim. | Open Subtitles | أنا لست لوحدي يا سيدة |
| - Ben Yalnız değilim. | Open Subtitles | لست لوحدي في هذا المجال |
| Ama Yalnız değilim. | Open Subtitles | نعم,حسناً أنا لست لوحدي |
| Hayır, Yalnız değilim. | Open Subtitles | لا ، أنا لست لوحدي |
| Allah'a şükür Yalnız değilim. | Open Subtitles | لكني احمد الله اني لست لوحدي |
| Hanna, Yalnız değilim. | Open Subtitles | هانا، لست لوحدي |
| Yatak biraz küçük kalırdı. Yalnız değilim. | Open Subtitles | سيكون صغيراً بعض الشيء أنا لست لوحدي . |
| Yalnız değilim, Abe. | Open Subtitles | لست لوحدي . أيب |
| Orada tek başıma değilim. | Open Subtitles | لست لوحدي في هذا |
| Sadece ben değilim Bailey. | Open Subtitles | ! أنظري ، (بيلي) ، لست لوحدي. |