| Kızın sevgilisinin de öyle olduğunu sanıyordu ama onun yaptığından da emin değilim. | Open Subtitles | لقد اعتقد بأن صديقها مشتبه أيضاً لكني لست متأكداً أنه فعلها هو الآخر |
| İçeriye sürtmek için orası biraz dar. Bunun yapılabileceğinden emin değilim. | Open Subtitles | قليلاً من الزحف للاعلى هناك لست متأكداً أنه يمكن فعل ذلك |
| Sıkıcı oluyor. Onun yanında daha fazla olmam gerektiğinden emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكداً أنه يجب أن أقضي معها وقتاً أكثر |
| Daha basit anlatabileceğimden emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكداً أنه بوسعي الشرح في شروط أبسط |
| Beni niye işe aldıklarından emin değilim sadece. | Open Subtitles | لكنني لست متأكداً أنه كان يجدر بهم تعييني |
| İçinden geçebileceğimden emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكداً أنه يمكنني أن حشر نفسي من خلالها |
| İstesen bile yapmalı mısın emin değilim. | Open Subtitles | حتى وإن أردتِ ذلك لست متأكداً أنه بإمكانك ذلك |
| - Kaldırabileceğinden emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكداً أنه يمكنها تحمل ذلك |
| Ona da soracağım yalnız ortasından kesilmiş bir dille nasıl konuşacak pek emin değilim. | Open Subtitles | سأسأله... فقط أنا لست متأكداً أنه سيتكلم بلسانه المنفصل من المنتصف |
| Beni hiç anlamış mıydı acaba, emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكداً أنه فهم هذا قط. |
| İçeri girmek istediğime emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكداً أنه يمكنني الدخول |