"لسطح" - Translation from Arabic to Turkish

    • yüzeye
        
    • yüzeyine
        
    • güverteye
        
    • yüzeyindeki
        
    Ancak çok güçlü sihir yapabilen biri baştan onları yüzeye çağırmıştı. Open Subtitles لكن هناك أحد سحره قوي قام باستدعائهم لسطح الأرض من الأساس
    Burada suyun bir kısmını yüzeye çıkarmak için pompa kullanıyor. TED هنا، استخدمت زميلتي مضخة لإخراج بعض من ذلك الماء لسطح الصفيحة الجليدية.
    Zack, sanırım Kapı 41'de bir arıza var. Bilgisayara göre, birileri gezegenin dış yüzeyine çıkmış. Open Subtitles زاك، أظن أن لدينا عطلاً في الباب 41، فهو يقول ان أحداً خرج لسطح الكوكب
    Nasıl, bu kadar derin ve şiddetli dönen girdap bu mega fırtınanın gözü de olabilir gezegenin yüzeyine inebilir? Open Subtitles مدى عمق هذه الدوامة الثائرة الدوّارة لكن ربما عين هذه العاصفة العملاقة تهبط لسطح الكوكب
    Düşünüyordum da, bu akşam, sol tarafta, güverteye çıkabilirsin, yıldızları seyredebilirsin, muhteşem şeyler giyebilirsin, çünkü seni yakışıklı bir sürpriz bekliyor olabilir. Open Subtitles كنتُ أفكّر في المرفأ الجانبيّ الليلة، حيث يمكنكِ الصعود لسطح السفينة، وتفقّد النجوم. وإرتداء شيءٍ بديعٍ، فعَلَّ وعسى ثمّة مفاجأة وسيمة بإنتظاركِ.
    Kuru kirazın dış yüzeyindeki derin kıvrımlar. TED وذات النتوءات الغليظة لسطح كرزة مجففة
    Bir süre sonra yüzeye çıktım. Open Subtitles بعـد قليـل تمـكنت مـن ..الوصول لسطح الماء
    - Tankları boşalt, yüzeye çabuk. Open Subtitles كل الخزانات ضربت . ارتفعوا لسطح الماء ارتفعوا لسطح الماء
    Birlikte çalışarak balık sürüsünü yüzeye doğru yönlendiriyorlar. Open Subtitles تعمل أسماك الدولفين بشكل جماعي لدفع سرب السردين لسطح الماء.
    Buraya konmaya kalkışırsak, katmanları içine öyle batarız ki muhtemelen asla tutunabileceğimiz katı bir yüzeye ulaşamayız. Open Subtitles حاول الهبوط هنا.. وستغرق في طبقات الغاز بحيث لن تصل لسطح صلب أبداً
    Bunun sonucu, güneş ışınlarının büyük kısmının en az 5 yıl boyunca yüzeye erişmesini engelleyen küresel bir pus oldu. Open Subtitles ونتج عنه الضباب العالمي والذي حجب معظم ضوء الشمس من الوصول لسطح الأرض لقرابة الخمس سنوات
    Böylelikle dört kilometreden fazla derinlikte kıta sahanlığının hemen dışında olan tabandan başlıyoruz ve düzenli aralıklarla yüzeye kadar örnek alıyoruz. TED هكذا نبدأ من القاع، والذى يمكن ان يزيد عمقه عن 4 كيلو متر قبالة الجرف القارى لدينا، وناخذ عينات على فترات دورية وصولا لسطح المياه
    Bundan dolayı, bina yüzeyine perde duvarı ekleyeceğiz. Open Subtitles لهذا، فسوف نزود ستائر حائطية لسطح المبنى،
    Çünkü Ay yüzeyine ulaşmadan önce aşağı demir atacaklar. Open Subtitles لأن قبل أن يصلوا لسطح القمر، سوف يسقطون ترسانة.
    Ve size sondadan gelen Titan'ın yüzeyine ait ilk fotoğrafları görmenin nasıl bir his olduğunu anlatamam. Bizim gördüklerimiz işte bunlardı. TED و لا أستطيع أن أخبركم كيف شعرنا عند رؤية أول الصور المأخوذة لسطح "تايتان" بواسطة المسبار.
    Buradaki kayalık arazi Mars'ın yüzeyine o kadar benziyor ki onlar ve diğer uzay programları simülasyon eğitimlerini yıllardır burada yapıyor. Open Subtitles التضاريس الصخرية التي هنا مشابهة جداً لسطح (المريخ)، لهذا هم وبرامج الفضاء الأخرى
    Onları güverteye alın. Bu tüm piçleri denize atacağız. Open Subtitles خذهم جميعًا لسطح السفينة سنقوم برمي كل الأوغاد في البحر
    Bay Ferguson da rahatsız oldu ve güverteye çıktı. Open Subtitles وخرج السيد فيرجستون لسطح المركب
    güverteye gitmemiz gerekiyor. Open Subtitles علينا الذهاب لسطح المركب
    Ödülü almak için, - maymunların sevdiği meyve suyu - bu hayvanların nesneleri dokunarak, belirlemeleri ve seçmeleri gerekmektedir. Görmeden ama dokunarak çünkü bu sanal el her seferinde bir nesneye dokunduğunda elektriksel bir sinyal hayvanın beynine geri dönerek nesnenin yüzeyindeki açık dokuyu tanımlar. Böylece hayvan alması gereken doğru nesneyi değerlendirebilecek ve bunu yaparsa hiçbir kasını hareket ettirmeden ödülü alacak. TED ولكي يحصل على مكافأة، وهي قطرة من عصير برتقال يفضله هذا القرد، يتوجب عليه أن يستكشف هذه الأجسام ويختار واحدة منها بلمسها، وليس برؤيتها، بلمسها، لأنه في كل مرة تلمس هذه الذراع الافتراضية أحد الأجسام، يعود نبض كهربائي إلى دماغ الحيوان يحمل وصفًا للبنية الرقيقة لسطح هذا الجسم، ليتمكن الحيوان من افتراض الماهية الصحيحة للجسم الذي يلزمه الإمساك به. وعندما يفعل ذلك، يحصل على مكافأة دون تحريك أي عضلة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more