| Örnekten alınan sonuçlara göre yaban Brezilya örümceği zehri. | Open Subtitles | جاءت عينة مرة أخرى من موقع الحقن كما تجول البرازيلي لسم العنكبوت. |
| Aslında ürünlerinizde örümcek zehri kullanmadığınızı biliyorum ama laboratuvarlarınız bunu üretebilir. | Open Subtitles | الآن، وأنا أعلم أنك لا تستخدم لسم العنكبوت في منتجاتك، ولكن المعامل الخاصة بك هي بالتأكيد قادرة على إنشائه. |
| Düştükleri yerde ölmüşler ...bu da oldukça güçlü bir zehre maruz kaldıklarını gösterir. | Open Subtitles | ماتو حيثما سقطوا ذلك يعنى أنهم تعرضوا لسم شديد التركيز |
| - Biliyor musunuz tutku anında meni boşalmadığı takdirde zehre dönüşüp zihni daraltır. | Open Subtitles | أتعلم أن السائل المنوي الذي لا يُقذَف بلحظة عاطفة يتحول لسم ويضيق آفاق العقل |
| Korkarım oğlunuz, örümcek zehrine karşı şiddetli bir alerjik reaksiyon göstermiş. | Open Subtitles | للأسف إبنكم لديه تحسس شديد لسم العنكبوت |
| Selülozunda Kobra zehrinin başka bir türünün izine rastladı. | Open Subtitles | التنبأ السيلولوزي يعمل بتضمن تعقب كميات متغيرة لسم الكوبرا |
| Vücuduna yüksek doz kurt adam zehri girdiği için bu beklenilen bir etkiydi tabii. | Open Subtitles | طبعًا هذا متوقّع بسبب الكميّة المهولة لسم المذؤوبين في جسدك. |
| Vera, fare zehri istemişti ben de almıştım. | Open Subtitles | (فيرا) قالت بأننا نحتاج لسم للفئران وقد اشتريته |
| Tüm bu duygular zehre dönüşebilir. | Open Subtitles | كل العواطف يمكن أن تتحول لسم |
| Freya'nın zehrine tedavi buldum Rebekah'nın büyüsünü kaldıracak bir cadı buldum. | Open Subtitles | معي ترياق لسم (فريا) وساحرة لامتصاص تعويذة (ريبيكا). |
| Beyler, kirpi balığı zehrinin kaynağını bulduk galiba. | Open Subtitles | -يا رفاق يبدو اننا وجدنا مصدر لسم السمكلة البخاخة |