| O haklı. Ben sadece insanım. Evreni savunmaya hazır değiliz. | Open Subtitles | إنه محق أنا مجرد بشري لسنا مستعدين للدفاع عن الكون |
| Henüz bütünüyle hazır değiliz; küçük dış gezegenleri inceleyecek teknolojiye sahip değiliz. | TED | لسنا مستعدين ليست لدينا بعد التكنولوجيا الملائمة لدراسة الكواكب الخارجية الصغيرة |
| Daha hazır değiliz. Bir rahip var ama onu bulmakta zorluk çekiyoruz. | Open Subtitles | نحن لسنا مستعدين, لدى كاهن و لكننا لا نستطيع العثور عليه |
| İzleyici olmaktan başka bir şeye hazır değiliz daha. | Open Subtitles | لكننا لسنا مستعدين لنكون أي شيء إلا مشاهدون في هذا |
| Bazen bizi birbirimize bağlayan şeyler bırakmaya hazır olmadığımız şeylerdir. | Open Subtitles | أحياناً الأشياء التي تربطنا معاً هي أشياء لسنا مستعدين لتركها |
| Tanrım, bu evde çocuk bulundurmaya hiç hazırlıklı değiliz. | Open Subtitles | يا إلهي، نحن لسنا مستعدين لديك طفل رضيع في هذا البيت! |
| İçeri girebilirsiniz. Teşekkürler, ama tek yöne yolculuğu riske atmaya hazır değiliz. | Open Subtitles | شكرًا، ولكننا لسنا مستعدين للمخاطرة برحلة دون عودة |
| Tanrım. Hayır, hayır. Henüz sizin için hazır değiliz, efendim. | Open Subtitles | يالهى، لا لا لسنا مستعدين لك بعد، يا سيدي |
| Tanrı'm. Hayır, hayır. Henüz sizin için hazır değiliz, efendim. | Open Subtitles | يالهى، لا لا لسنا مستعدين لك بعد، يا سيدي |
| Eve veemeklilik planları için hazır değiliz. | Open Subtitles | حسنًا، لسنا مستعدين لمناقشة سواء السكن الرئيسي ولا المعاشات في الوقت الحالي |
| Bırak gelsin. Dinle sert çocuk, hazır değiliz. | Open Subtitles | إسمع , أيها الفتى القوي , لسنا مستعدين حسناً؟ |
| Biz hazır değiliz. | Open Subtitles | إنهم على وشك المداهمة ونحن لسنا مستعدين بعد |
| Evet, tüm bu olanlardan sonra oturup düşündük. Çocuk sahibi olmaya hazır değiliz galiba. | Open Subtitles | نعم ، هذا الأمر دفعنا للتفكير، ربما لسنا مستعدين له حتى الآن |
| Belki birlikte yaşamak için hazır değiliz ama beni aramadan gelip gidebilmeni istedim. | Open Subtitles | ربما نحن لسنا مستعدين لننتقل سوياً . لكنني اريدك ان تشعر مثل انك تستطيع ان تذهب وتأتي من دون التدقيق فيه معي. |
| Selam. Davetliler için henüz hazır değiliz. | Open Subtitles | مرحباً، نحن لسنا مستعدين إلى الضيوف بعد. |
| Laurel gelmek üzeredir, onun için hazır değiliz. | Open Subtitles | اريد معروف, لوريل سوف تصل بأية ثانية , ونحن لسنا مستعدين لها |
| Vagos'a karşı düzenlenen bu operasyonda işbirliği halinde olan birçok kurum var ve henüz elimizi göstermek için hazır değiliz. | Open Subtitles | هنالك وكالات متعددة مشتركة في هذا العملية ضد عصابة الفاقوز , ونحن لسنا مستعدين للإستسلام بعد |
| O soruyu cevaplamaya henüz çok hazır değiliz, Bay Lima. | Open Subtitles | نحن لسنا مستعدين تماما لااجابة هذا السؤال حتى الآن، سيد ليما. |
| Şey, sanırım, seyirciyi Ruth Jernigan'ın muhteşem üç boyutlu görüntüsüyle ürpertmek için hazır değiliz. | Open Subtitles | أظننا لسنا مستعدين لإذهال الجمهور بـ " روث جيرنيجان " وجهاز الهولو ثلاثي الأبعاد |
| Yani önümüzdeki yıllara baktığımızda bence gerçekten hazır olmadığımız şeyler göreceğiz. Bizi şaşkına çevirecek şeyler göreceğiz. | TED | لذلك أثناء تطلعنا إلى السنوات والعقود القادمة، أعتقد أن هذا يعني أننا سنرى أمورَّا لسنا مستعدين لها حقًا. |
| Saldırı için hazırlıklı değiliz. | Open Subtitles | سيدى , نحن لسنا مستعدين لهجوم |
| - Peki hanımefendi. - Charles! Misafirler neredeyse gelecek, ama daha hiçbir şey hazır değil. | Open Subtitles | أتبعيني الوقت قارب والى الان لسنا مستعدين |