| Jüri senden neden nefret ettiğini bulacaktır. efendisine yaptığın bir şey yüzünden. | Open Subtitles | المحكمة ستجد مبررا لكرهه لك, ستقول, بسبب شئ ربما فعلتيه لسيده |
| Tredwell, hanımı Bayan Waverly'den hiç hoşlanmadı ama efendisine çok sadık. | Open Subtitles | "تريدويل" لم يحب أبداً سيدته السيدة "وايفرلي" و لكن ولائه لسيده |
| efendisine aşağılayıcı biçimde itaatkâr olan önemsiz biri mi yoksa şu ana kadar olduğundan çok daha güçlü olacak bir organizasyonun muhtemel lideri mi? | Open Subtitles | المرؤوس الذي بقي خاضعاً لسيده أم زعيم المنظمة المفترض التي ستكون أقوى مما كانت عليه قط؟ |
| - "Gölge efendisine gitti ve külden elleriyle ona uzandı." | Open Subtitles | -إجعلها تتوقف -الظل مضى لسيده ـ ـ ـ و تحرك باتجاهه بأيدٍ من رماد |
| Cesur bir adam ve efendisine sadık. | Open Subtitles | إنه شجاع ومخلص لسيده |
| Bu onun efendisine ait. | Open Subtitles | إنها تعود لسيده |