| Beni avcuna aldı. Kirli bir polise niye ihtiyacı var? | Open Subtitles | الآن، إنّه يملكني بالفعل، لمَ قد يحتاج لشرطي غير نزيه؟ |
| Adam okul bölgesinde gizli bir polise iki kez ot satmaya çalışırken yakalandı. | Open Subtitles | لقد تم إلقاء القبض عليه وهو يبيع الحشيش لشرطي مُتخفي بساحة مدرسة مرتين |
| Bir daha polise ihtiyaç duyarsan beni arama. | Open Subtitles | لم نعد كذلك المرة القادمة التي تحتاج فيها لشرطي . لاتتصل بي |
| Siyah papazı hatalı bir şekilde durduran beyaz polisi kovarsanız bir askeri kaybederseniz. | Open Subtitles | طردك لشرطي أبيض بسبب عملية توقيف سيئة لسيارة رجل دين أسود ذلك يعني خسارتك لرجال الشرطة |
| Bir polisin para karşılığı seks yapmasının illegal olması dışında... | Open Subtitles | إلا انه غير قانوني لشرطي أن يمارس الجنس مقابل المال |
| Sonra da Bir polis memuru, silahını birine doğrultmuş, benim gibi görünen birine. | TED | كنت أرى مقطعا مصورا لشرطي يطلق النار على أحدهم والذي يبدوا تماما مثلي |
| Seni yakalayan bir polisle... bu ses tonuyla konuşmak istemezsin. | Open Subtitles | ليست هذه النبرة التي تريد استخدامها لشرطي يستطيع أن يقبض عليك القبض علي؟ |
| Güvenebileceği bir polise ihtiyacı olduğunu söyledi. Ama nedenini söylemedi. | Open Subtitles | قال أنه بحاجة لشرطي يثق به ولم يذكر السبب |
| Eğer sen bir polise iyilik yapamayacak bir adamsan ben de bu işin peşini bırakmam. | Open Subtitles | إذا لم تكن من نوع الرجال الذي يقوم بمعروف لشرطي إذا فيمكنني أن أخذ هذا للمستوى الثادم بسهولة |
| Yakın zamanda bir polise karakoldayken marihuna satmaya çalışırken yakalandı. | Open Subtitles | و تم إعتقاله مؤخراً بسبب بيعه الماريجوانا لشرطي في مركز شرطة |
| O zaman Vanessa suçlu, onu öldürebilecek yozlaşmış bir polise teslim ederiz. | Open Subtitles | إذا فانيسا مُذنبة نسلمها لشرطي فاسد يحاول قتلها |
| -Harika. -Pek değil. polise aitmiş. | Open Subtitles | رائع- حسناً ليس بتلك الروعة لأنها تابعة لشرطي الولاية- |
| Bir gün Senegal Gizli Servisi'nde suikastçı olarak çalıştırılırken ertesi gün bir bakıyorsun ki. şişko bir polisi kreple memnun etme görevine veriyorlar. | Open Subtitles | في الخدمات السريَّة في السنغال و اليوم التالي و اليوم التالي يكون مأمور بإحضار الفطائر لشرطي سمين |
| Bir polisi öldürmüş olması canımı sıkıyor ama evet, anlıyorum. | Open Subtitles | حقيقة قتله لشرطي تزعج الجميع لكن أجل فهمت |
| Yolda bir polisin cep telefonunu çiğneyen bir ayı vardı da. | Open Subtitles | كان هناك دب على الطريق السريع المضغ على الهاتف المحمول لشرطي. |
| Dışarıda vurduğu iki siyahi adam arasındaki beyaz polisin fotoğrafını çekmek için canını verecek 50 fotoğrafçı var. | Open Subtitles | لدينا 50مصورا في الخارج ستموت فقط لتحصل على صوره لشرطي أبيض بين رجلين أسودين أصابهما بالرصاص |
| Bu sabah üniformalı Bir polis olan Jenkins'e para verdin. | Open Subtitles | وفي وقت سابق اليوم أعطيت بعض النقود لشرطي النظام جنكينز |
| Yeni bir aileye bakacak Bir polis için uygun bir yer. | Open Subtitles | من المناسب أنّه سيكون ملكاً لشرطي آخر وهو يربّي عائلة أخرى. |
| Seni yakalayan bir polisle... bu ses tonuyla konuşmak istemezsin. | Open Subtitles | ليست هذه النبرة التي تريد استخدامها لشرطي يستطيع أن يقبض عليك |
| Devriye polisine verdiğiniz ifadeyi okuduk. | Open Subtitles | لقد تطلعنا على شهادتك التي أعطيتها لشرطي الدورية منذُ ساعة. |
| Üçüncü polisten bahseden hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك أيّ ذكر لشرطي ثالث |