| Bunları toplayıp senin evine gidebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا جمع كل هذه الأشياء والذهاب لشقتك أنهم يعملون فيها أنها فوضى |
| Ben de senin evine taşınırım, sen Tom'la yaşarsın. | Open Subtitles | حينها سأنتقل لشقتك , و بإمكانك الإنتقال إلى هنا للعيش مع توم |
| Ben de senin evine taşınırım, sen Tom'la yaşarsın. | Open Subtitles | حينها سأنتقل لشقتك , و بإمكانك الإنتقال إلى هنا للعيش مع توم |
| Dairene birkaç adam gönderdik, böcek zehrine rastlamamışlar. | Open Subtitles | لقد أرسلنا رجال متخصصين لشقتك ولكن لم يجدوا أي أثر لمبيدات حشرية |
| daireni iki ekip nöbetleşe bekleyecek. | Open Subtitles | حصلنا على اثنين من الوحدات المخصصة لشقتك في جميع الأوقات |
| dairenize gitmek ister misiniz? Eminim yorucu bir gün olmuştur. | Open Subtitles | أتريد أن تذهب لشقتك أنا واثق أنه كان يوما متعبا |
| Dairenizi arama iznimiz var. | Open Subtitles | لدينا مذكرة تفتيش لشقتك |
| Daha ilk randevumuza bile çıkmadık ve sen beni evine davet ediyorsun. | Open Subtitles | لم نخرج في موعد واحد حتى و تدعيني لشقتك بالفعل |
| Daha ilk randevumuza bile çikmadik ve sen beni evine davet ediyorsun. | Open Subtitles | لم نخرج في موعد واحد حتى و تدعيني لشقتك بالفعل |
| evine yaklaşan yolu çeken güvenlik kamerası var. | Open Subtitles | مزود بكاميرات مراقبة تغطي الطريق المؤدي لشقتك من الشارع |
| Aptallık yapıp beni evine davet ettiğin Noel'i hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر عيدَ الميلادِ ذلك عندما بحماقة دعيتني أدخلُ لشقتك , لسببٍ ما؟ |
| evine çağırdığın erkeğin derin ve karanlık sırlarını önceden öğrenmen gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا ينبغي عليكِ إكتشاف أحلك وأعمق أسرار الرجل قبل أن تقومي بدعوته لشقتك ؟ |
| Eşyalarını karavandan çıkarıp evine yerleştirmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نخرج ممتلكاتك من الشاحنة و نقوم بنقلها لشقتك |
| Dinle beni. Bu akşam evine geri dönme. | Open Subtitles | أستمع لي , لا تعد لشقتك الليلة |
| - Kaç defa evine gelip daireni boyadım? - 3! | Open Subtitles | كم مرة حضرت لشقتك وقمت بطلائها؟ |
| Yani senin evine gidip yapalım mı? Not: Amerikada kızlar teklif ediyormuş öğrendik böylece: | Open Subtitles | لذا هل يمكننا العودة لشقتك وعمل ذلك ؟ |
| evine almışsın ve onu zorlamışsın. | Open Subtitles | بإغرائها لشقتك ومحاولة أجبار نفسك عليها |
| Gücenme, ama bu anlattıkların sadece Dairene özel. | Open Subtitles | لا أقصد الإهانة و لكن هذه المواد تبدو محددة جداً لشقتك |
| O mükemmel Dairene gidecek ve biz yokmuşuz gibi davranacaksın öyle mi? | Open Subtitles | هل ستعود مُجددًا لشقتك المُتْرَفة وكأن لا وجود لنا؟ |
| Bunu daireni aramak için izin veren hakime anlatırsın. | Open Subtitles | نعم، حسنا، يمكنك قول ذلك إلى القاضي الذى وقع على أمر التفتيش لشقتك |