| San Francisco'da işleri benim için nasıl idare ettiğini anlat. | Open Subtitles | اخبرينى كيف انك تعاملت مع الأمور لصالحى فى "سان فرنسيسكو" |
| Nedenini sorma lütfen, ama hatırım için bunu tak. | Open Subtitles | من فضلك لا تسألنى عن السبب ولكن ارتدية لصالحى |
| "Bana borcunu ödeyene kadar benim için çalış. Ücretsiz yemek ve bahşişleri alırsın." | Open Subtitles | أعمل لصالحى حتى توفى دينك وستحصل على طعام مجانى , زائدا الاكراميات |
| O zaman, casusluğun için aldığın ücretin azalacağını farz edebilir miyim? | Open Subtitles | اذا أفترض أن أجرك لقاء تجسسك لصالحى سينخفض؟ |
| Spenser benim için çalışıyor, ve yetki seviyesini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | سبنسر يعمل لصالحى .. و أريد معرفة مستوى صلاحيّاته |
| O adamı ben tutmuştum. Benim için çalışıyordu. | Open Subtitles | انا استأجرت الرجل , لقد كان يعمل لصالحى |
| Kendim için aslında. Kendim için. | Open Subtitles | لصالحى ، في الحقيقة ، إنه لصالحى |
| Benim için mi casusluk yapıyorsun? | Open Subtitles | الأمر بسيط جداً هل قُمتِ بالتخفى لصالحى |
| Kongreyi benim için idare ediver. | Open Subtitles | ان تُغطى المؤتمر لصالحى |
| Eğer benim için çalıştığınız açığa çıkarsa, | Open Subtitles | إذا إتضح إنك تعمل لصالحى |
| Bu benim için bir. | Open Subtitles | واحد لصالحى. اثنين من ثلاثة. |
| -Fenix benim için çalışıyor. Hep öyleydi. | Open Subtitles | "فينكس"يعمل لصالحى وكان دائما يفعل ذلك |
| Bu adamlar benim için çalışıyor. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال يعملون لصالحى |
| İlk oyunu benim için kaybedeceksin. | Open Subtitles | سوف تخسر اول جولة لصالحى |