| Pazar sabahı için biraz abartılı giymişim herhalde. | Open Subtitles | أعتقد أن لباسي مبالغ فيه بالنسبة لصباح الأحد. |
| Pazartesi sabahı resmi soruşturma olacak. | Open Subtitles | لقد وضعنا تحقيق قضائى لصباح الأثنين |
| Bakalım Antawn Jamison, perşembe sabahı nerede olduğunu kanıtlayabilecek mi? | Open Subtitles | أُريدُ الكَلام مع Antawn جيميسن، يَرى إذا هو يُحْصَلُ على عذرِ لصباح الخميسِ. |
| Yarın öğleden sonra olan toplantıyı sabaha alabilir miyiz? | Open Subtitles | أنا أتصلت لأرى إذا كان من الممكن أن ننقل تدريب بعد الظهر لصباح الغد |
| Tamam, konuşmayı sabaha erteleyebilir miyiz? | Open Subtitles | اوكي ايمكننا أن نؤجل المحاضره لصباح الغد؟ |
| Bir rivayete göre bu, 2 Nisan sabahının erken saatlerinde olmuştu ve Lincoln, River Queen buharlı gemisinde yolculuk etmekteydi. | Open Subtitles | وفقاًلأقوالطرفواحد كانفيالساعاتالمبكرة لصباح يوم 2 أبريل وكان (لينكولين) يصعد "القاطرة البخارية "كوين |
| Başka şartlar altında, Romalı bir asker mükemmel bir sabah için düşlediğim şey olabilirdi. | Open Subtitles | في ظل ظروف أخرى ، لكان جندي روماني ضخم هو فكرتي لصباح جميل |
| Çarşamba sabahına, televizyon ve müşteri değişiklikleri konusunda bir sunum yapılması lazım. | Open Subtitles | سوف نحتاج العروض لصباح الأربعاء في توضيح لدور التلفاز وبالطبعالمستجداتفيالحسابات، |
| Çarşamba sabahı 9:00. | Open Subtitles | الساعه 9: 00 لصباح يوم الاربعاء |
| Bütün sabahı planlamıştık. | Open Subtitles | خططنا لصباح كامل. لم يتعر أحد بعد. |
| Bütün sabahı planlamıştık. | Open Subtitles | خططنا لصباح كامل. لم يتعر أحد بعد. |
| Soğuk bir sabahı düşün. | Open Subtitles | عقلّك لصباح البارد، |
| Şayet, yarın sabaha kadar, somut deliller getiremezseniz, hepsi serbest kalır. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك أي شيء لصباح الغد سيتم اطلاق سراح المتّهمين |
| Bu soruları sabaha bırakalım. | Open Subtitles | يمكننا أن ندع الاسئلة لصباح الغد |
| Tamam, yarın sabaha ayarlarım. | Open Subtitles | حسنا، سأجدول جراحته لصباح الغد. |
| Yarın sabaha kadar bekleyeceğim. | Open Subtitles | سأنتظر لصباح الغد |
| Florida sabahının güzel ılıklığı. | Open Subtitles | هذا جو معتدل لصباح "فلوريدا" |
| Biraz dışarı çıkıp ayaklayacağım. sabah için de biraz süt alacağım. | Open Subtitles | أخرج أقل الحصول على بعض الحليب لصباح اليوم. |
| Bu arada yarın sabah için hazır olacak mıyız? | Open Subtitles | حسناً, هل سنكون مستعدون لصباح الغد؟ |
| Ben de, Pazar sabahına hazır olmak için birçok Cumartesi akşamı gelmişimdir buraya. | Open Subtitles | l've نُزِلَ هنا الكثير a عصر السّبت، رتّبْ نفسي لصباح الأحدِ. |