| Küçük bir çocuğa bunun olmasına nasıl izin verdiğiniz konusu beni aşar. | Open Subtitles | يصعب علي أن أفهم، كيف يمكنكم أن تسمحوا بحدوث هذا لصبي صغير |
| Ya da cenine ait alkol sendromundan ötürü beyni zarar görmüş bir çocuğa matematik öğret. | Open Subtitles | أو علِّـم الرياضيات لصبي أصيب عقله بالضرر بسبب عَــرَضِ كحول قــاتل |
| Bir zamanlar cansız bir nesne, tekerlekli sandalyedeki çocuğun akılsız hayaleti olarak görüldüm. | TED | في مرة كان ينظر لي ككائن جماد شبح أبله لصبي في كرسي متحرك. |
| Doksan saniye içinde dokuz yaşındaki bir çocuğun şöyle rahat rahat şifre çözebileceği evdeki tek yere geçmiştim. | Open Subtitles | بعد تسعين ثانية جلست في الغرفة الوحيدة بالمنزل، حيث يمكن لصبي في التاسعة أن يحظى بالخصوصية ويفكّ التشفير |
| Altı yıl önce Honolulu'da iki yaşındaki güzel bir oğlan çocuğuna dadılık yapıyordum | Open Subtitles | قبل 6 سنوات كنت مربية في هونولولو لصبي جميل عمره سنتان |
| Görünüşe göre, genç bir kız okulda genç bir oğlanı saldırdı, ta'am mı? | Open Subtitles | على ما يبدو أن فتاةً تعرضت لصبي صغير هنا في المرسة. |
| Babası insan içine çıkmaya çok utanmış olacak ki yarı kalan işini bir çocuğa bırakıyor. | Open Subtitles | والده يشعر بالرج لإظهار وجهه ترك ما تبقى من تجارته لصبي |
| Onun gibi bir çocuğa okul bahçesinde ne yaparlar biliyorum. | Open Subtitles | أعلم ما الذي يجري لصبي مثله في باحة المدرسة |
| Kendimi 11 yaşındaki bir çocuğa açıklamak zorunda kaldım. | Open Subtitles | تعين عليّ تبرير موقفي لصبي عمره 11 عاماَ |
| Babası insan içine çıkmaya çok utanmış olacak ki yarı kalan işini bir çocuğa bırakıyor. | Open Subtitles | والده يشعر بالرج لإظهار وجهه ترك ما تبقى من تجارته لصبي |
| Annesi, kendisini bir odaya kapatıp ağlamak istediği zamanlar küçücük bir çocuğa artık kendine dikkat etmesi gerektiğini nasıl açıklarsın? | Open Subtitles | لكن، كيف ستفسّر لصبي صغيرٍ أنه يجب عليه أن يعتني بنفسه لأن أمه تريد أن تغلق على نفسها في غرفتها و تبكي؟ |
| Yaralı küçük bir çocuğun muhafızları atlatarak kaçtığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تخبرني بأنه يمكن لصبي جريح أن يغادر المدينة? هذا غير منطقي, لابد من أن أحدا ما يخفيه. |
| Genç bir çocuğun sokakta uyumasına gönlün razı geliyor. | Open Subtitles | كنت على وشك السماح لصبي أن ينام في الشارع |
| Eğer içgüdülerinde doğruluk payı varsa 30 yıl önce kaybolan bir çocuğun kaydı olmalı. | Open Subtitles | ان كان هناك اي جزء من الحقيقة بغرائزها فسيكون هناك سجل لصبي مفقود قبل 30 عاما |
| Çünkü senin yaşında bir çocuğun sahip olması gereken... doğal ve sağlıklı bir şey değil. | Open Subtitles | لقد اخذت دميتك لانه ليس من الطبيعي أو من الجيد لصبي في عمرك ان يحصل عليها |
| Yaşanan bir zaman yolculuğu muydu yoksa çok şeker yemiş bir çocuğun hayali miydi? | Open Subtitles | هل كان سفر عبر الزمن؟ أم مجرد خيالات واهمة لصبي أكل الكثير من الحلوى؟ |
| Dokuz yaşında bir oğlan için cadılar bayramı kostümünüz var mı? | Open Subtitles | أتملكين أزياء عيد قديسين لصبي عمره تسع سنوات؟ |
| Onca insanı soruşturmama, tutuklamama rağmen ergen bir oğlan gibisi yok. | Open Subtitles | كل الأشخاص الذين حققت معهم , والذين اعتقلت ولكنهم يارجل ليسوا شئ بالنسبة لصبي مراهق |
| Daha henüz çocukluktan çıkmış bir oğlanı öldürdüğüm için mi? | Open Subtitles | على ماذا؟ ! على قتلي لصبي تجاوز مرحلة الطفولة ببضع سنوات؟ |
| Van Hoytl bu tabloda erkekliğe adım atmak üzere olan yakışıklı bir oğlanı incelikle resmetmiştir. | Open Subtitles | هذه لوحة (فان هويتل) الرائعة، لصبي وسيم في أعتاب الرجولة، |
| Doğum günü çocuğuna hediye vermek adettendir ama doğduğu gün en büyük hediyeyi ben almış gibiyim. | Open Subtitles | أعلم أن المألوف لصبي عيد الميلاد أن يتلقى الهدايا لكني أشعر كأني حصلت على اعظم هدية باليوم الذي ولد فيه |