| Güneş ışığına bir prizmadan baktığınızda onun tayfını görürsünüz. | Open Subtitles | إذا نظرتم لضوء الشمس خلال منشور سترون طيفه |
| Güneş ışığına alerjileri olduğunu söylediler | Open Subtitles | لقد قالو لى بانهم لديهم مرض نادر, مرض منعهم من اى تعرض لضوء الشمس |
| Çiçekleri Güneş ışığına doğru uzanıyor ama kökleri yer altındaki suya uzanıyor. | Open Subtitles | ...البراعم تتعرض لضوء الشمس من فوقها حتى الجذور التى لا نراها تصل لمياة الامطار بالأسفل |
| Belki bu yüzden gün ışığına karşı bu kadar hassaslar. | Open Subtitles | قد يكونون حساسين لضوء الشمس. فلننتظر ذهابهم. |
| Halinden anlaşıIan; gün ışığına aşırı duyarlısın. | Open Subtitles | ويمكنني ملاحظة حساسيتك لضوء الشمس. |
| Bugün virüs bulaşmış bir erkek gün ışığına çıkmaya yeltendi. | Open Subtitles | ذكر مُصاب عرّض نفسه لضوء الشمس اليوم |
| Kimi kimyasal maddeler, Güneş ışığına maruz bırakıldığında, yanma olaylarını ispat eden belgeler var. | Open Subtitles | هناك حوادث موثقة... عن إحتراق بعض المواد الكيميائية... عندما تتعرض لضوء الشمس |
| Biliyorsun, 8 yıldır Minsk'deydi. Güneş ışığına fazla maruz kalırsa... | Open Subtitles | لقد كان في "منسك" لثمان سنوات اذا تعرض لضوء الشمس المباشر ... |
| Hiçbir şekilde Güneş ışığına maruz kalamamak. | Open Subtitles | غياب كامل وتام لضوء الشمس |
| Güneş ışığına ihtiyacım var. | Open Subtitles | ...أنا في حاجة لضوء الشمس |
| Doğrudan gün ışığına da tutma. | Open Subtitles | غير ذلك، لا تعرضيها لضوء الشمس |
| Onu gün ışığına çıkart. | Open Subtitles | خذها لضوء الشمس |