| Ailem, sıcak havanın insanların ahlâk anlayışını bozduğunu söylerdi hep. | Open Subtitles | لطالما قال أبواي أن الطقس الحار يشجع على رذائل الأخلاق |
| Sadece babam kötü bir kaçak içkinin insanı kör edebileceğini söylerdi hep. | Open Subtitles | لطالما قال والدي أنّ ضوء القمر الخبيث قد يصيبني بالعمى. |
| Babam hep şöyle derdi... | Open Subtitles | :لطالما قال والدي |
| Kardeşim her zaman onun çalıştığı en iyi sekreter olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | لطالما قال شقيقي أنها أفضل سكرتيرة حظي بها |
| Camelot'ta doğduğum için memnun olduğunu söylerdi hep çünkü "Kral Arthur'un sarayında Connecticut'lu bir Amerikalı olmak, hiç güzel değil" derdi. | Open Subtitles | لطالما قال أنّه سعيد لأنّي ...وُلدت هناك لأنّه كونك أمريكيّاً مِنْ "كونيكتيكت" في بلاط" "الملك (آرثر)، ليس بالأمر الجلل |
| Dostum, büyükbabam Jack hep şöyle derdi... | Open Subtitles | ،)يا رجل، لطالما قال جدي (جاك |
| Babam, her zaman Kuzeylilerin farklı olduğunu söylerdi. Daha sadık, yabancılara karşı daha şüpheli. | Open Subtitles | لطالما قال والدي أنّ الشمال مختلف، مخلصين كثيراً وأكثر ريبة للغرباء |
| Herkes çocuklarının en iyi öğretmeninin annem olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | لطالما قال الجميع أنها أفضل معلمة درست أبناءهم إطلاقاً |