| Sırtında çimen lekesi olduğunu söylediğini hatırlıyorum. Hayır, leke benim gelinliğimdeydi. | Open Subtitles | ظننت بأنك قلت لي بأنه يوجد لطخات عشب على ظهر البدلة | 
| - İlk göze çarpanların dışında bir sürü küçük kan lekesi. Herhalde hepsini burada öldürmüş. | Open Subtitles | عدا عن الواضح، كثير من آثار لطخات الدم على الأرجح هو حيث قتلهن جميعاً | 
| Nasıl tavan iksir lekeleri temizleme bütün gece geçirdi gelir? | Open Subtitles | لماذا بقيت طوال الليل تنظف لطخات الجرعات من على السقف ؟ | 
| Çamaşırımda başka lekeler de var. | Open Subtitles | وباء الحصبة ينتشر في إسبوعين؟ سوف أحصل على لطخات كافية في قائمتي يا كالاهان | 
| Parmak izi yok, kan sıçraması yok. Hiçbir iz yok. | Open Subtitles | ، بلا بصمات أصابع . وبدون لطخات دم ، لاشئ | 
| Evet, halı lekelerini ve evimde hiç tanımadığım 14 yaşında bir kızın kalmasını. | Open Subtitles | نعم، هناك لطخات على السجادة وان لدي فتاة في الرابعة عشرة و لا اكاد اعرف كيفية الحياة في بيتي | 
| Üzgünüm ekildin, fakat artık kan sıçramaları ile uğraşmayacaksın. | Open Subtitles | آسف لأنّك تجوهلت، ولكن لا توجد لطخات دمّ | 
| Değişik ışık kaynakları kullanarak, kan lekesi bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن لطخات دموية باستخدام مصدر ضوئي متعاقب | 
| Tamam harika. Halımızın üstüde kan lekesi oldu. | Open Subtitles | عظيم، والآن لدينا لطخات دم متطابقة على السجّادة | 
| Topuklarındaki su lekesi sodyum bromür izlerini gösteriyor. | Open Subtitles | لطخات ماء على كعب حذائه تظهر آثار بروميد الصوديوم | 
| O Kansaslı velet yoluma çıkarsa o güzelim elbisesine kan lekesi yakışacak mı görürüz. | Open Subtitles | سنرى كيف سيبدو ذلك الثوب القطنيّ مع لطخات الدماء | 
| -"Şahidiniz yok" dedi. "Elinizde leke var, parmak izi değil." | Open Subtitles | بأنه ليس لدينا شهود لطخات , لكن لا بصمات | 
| Görünür leke yok. Yine de torbaya koydum. | Open Subtitles | ليس هناك لطخات مرئية، لَكنِّي كيّستُهم على أية حال. | 
| Bu arabada hiç leke yok. | Open Subtitles | ليس هناك لطخات أيّ نوع في هذه السيارةِ. | 
| Ama dış taraftaki kan lekeleri kesinlikle annesine ait. | Open Subtitles | لكن اللطخاتَ على خارج، لطخات دمّ، بالتأكيد الأمَّ. | 
| Sadece ışık lekeleri ki zar zor fark edebilirsiniz. | Open Subtitles | ما نراه هو لطخات صغيره لا تبدو مثل المجرات التي نراها اليوم | 
| O pantolonunda gerçek sidik lekeleri olan bir evsiz adammış. | Open Subtitles | إنّه رجل متشرد مع لطخات بول حقيقية على سرواله. | 
| Pekâlâ... Hem birkaç eski küvet cinayetinde hem de birkaç intihar vakasında olası lekeler buldum. | Open Subtitles | حسناً، وجدتُ لطخات محتملة في عدّة جرائم مغطس قديمة | 
| Hiç parmak izi yok, ...ama oluklarda ufak is lekeler buldum. | Open Subtitles | حسناً , لم يكن هناك أية بصمات.. لكني وجدت لطخات دقيقة في الأخاديد | 
| Tam olarak nasıl bir kariyer seçimidir, kan sıçraması? | Open Subtitles | أيّ نوع من خيارات المهن تعتبر لطخات الدم بالضبط؟ | 
| Söyledim ya, kan lekelerini analiz etme işi tüm vaktimi almıyor. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ سلفاً لطخات الدم لا تستنفد كلّ وقتي | 
| Ağır cisimle öldürülme vakasındaki kan sıçramaları için ön rapor. | Open Subtitles | تقرير لطخات الدم التمهيديّ في جريمة القتل ضرباً |