| Bu geni izole etmekte yardımcı olmak isteyip istemediğimi sordu. | TED | وسألني إن كنت مستعدة لمساعدتهم لعزل هذه المورثة |
| Acil bir durumda hastanenin farklı bölümlerini izole etmek için. Evet, çünkü son acil durumda | Open Subtitles | لعزل المناطق المختلفة من المستشفى في حالات الطوارئ |
| Leeds hayvan özellliklerini izole edip insana entegre etmenin yolunu buldu. | Open Subtitles | لقد بحث ليدز عن طريقة لعزل الصفات الحيوانية من أجل أستخدامها لزيادة حجم الأنسانية |
| Dolganlar kulübelerini yalıtmak için de ren geyiği kürkü kullanıyor. | Open Subtitles | حتّى أنّ (الدولغان) يستخدمون وبر الرنة لعزل أكواخهم |
| Elektrik tellerini yalıtmak için sıklıkla kullanılır. | Open Subtitles | لعزل خطوط الكهرباء . |
| Ona olan ilginizden sizi ayırmak için özel eziyetler geliştirilmiş. | Open Subtitles | هناك آلام خاصة التي تُبذل لعزل فائدتك من فائدته. |
| Örneğin daha iyi bir faiz oranından faydalanmak için evinizi yeniden finanse ederseniz belki de çatı yalıtımı için para artırabilirsiniz. | TED | فمثلًا، إذا أعدت تمويل رهن منزلك للتمتع بمعدل فائدة أفضل، فربما يمكنك استخدام مدخراتك لعزل العليّة. |
| Hayali arkadaşını kendini soyutlamak için kullandığından endişeliyim. | Open Subtitles | لعزل نفسها ربما تحتاج للمساعدة كي تتأقلم مع العيش هنا |
| O uçağı karantinaya almak için uçak pistinde ekipler olsun. | Open Subtitles | ضعوا فرقا إستعدادا لعزل هذه الطائرات في المدرج. |
| Eninde sonunda, bu belirli tipteki kanserle ilişkili hedef eksozomları tespit ve izole etmek, onların varlığını algılamak ve rapor etmek için kullanılabilecektir. | TED | في النهاية، قد يتمُ استخددامها لعزل وتتبع الأكسوزومات المستهدفة المرتبطة بنوع معين من السرطان، الإحساس وملاحظة وجودهم خلال دقائق. |
| Hayır, kendimizi yarattığımız dünyadan izole etmek için yeterli para kazanmaya çalışmak yerine neden bu zamanı ve enerjiyi dünyayı kurtarmak zorunda kalmayacağımızı hissetmediğimiz bir yer haline getirmiyoruz. | TED | بدلاً من محاولة كسب ما يكفي من المال لعزل أنفسنا عن العالم الذي نقوم بتشكيله، لماذا لا نصرف هذا الوقت وهذه الطاقة لكي نجعل العالم مكاناً لا نشعر بالحاجة إلى الهروب منه. |
| John, Moya'nın bütün kabuğunu izole etmenin bir yolu yok. | Open Subtitles | "لايوجد طريقه لعزل كل بشره "مويا" يا "جون |
| Bozuk programları izole edip kapatmak için dizayn edilen birini. | Open Subtitles | صمّمت لعزل البرامج الفاسدة وإيقافها -أيّ برامج؟ |
| Zehre bagisiklik kazandiran geni izole etmek için yilanin DNA'sini degistirdik. | Open Subtitles | . .لذا فصلنا حمضها النووي في محاولة لعزل الجينات التي تعطيها مناعة ضد التسمم . |
| Neyi yalıtmak için? | Open Subtitles | لعزل ماذا؟ |
| Anneyi yavrudan ayırmak için orkalar tüm zekalarını kullanmak zorunda. | Open Subtitles | لعزل الأمّ عن صغيرها على الحيتان القاتلة استغلال ذكائها لأقصى درجة |
| Muhtemelen patlayıcıların yalıtımı için kullanılmıştır. | Open Subtitles | ربما كانت تستخدمه لعزل المتفجرات |
| "Bizler kendimizi haricî dünyadan soyutlamak istemiyoruz, ama, emperyalizmden, şiddetten, fakirlikten, ırkçılıktan ve insan haklarına yapılan bütün saldırılardan uzak kalmak istiyoruz." | Open Subtitles | نحن لا نسعى لعزل أنفسنا عن العالم الخارجي، ولكننا نسعى على مسافة من الإمبريالية، والعنف، والفقر، والعنصرية وجميع الهجمات غير مقبولة الأخرى المتعلقة بحقوق الإنسان الأساسية. |
| Hastalık Kontrol Merkezi (HKM), binayı karantinaya almak için bir ekip gönderdi, bil bakalım ne oldu? | Open Subtitles | جهاز السيطرة عى الأمراض أرسل فريق إحتواء لعزل المبنى لمعرفة ماذا حدث |